Yenişehirli bunu başarır…
İki ay geçmiş aradan Yenişehir’den ayrılalı…
Sanki orada dört yıl yaşayan ben değilmişim gibi…
Düşününce hakkını da vermişim hani dört yıllık Yenişehirli olarak…
Yenişehir için bir şeyler yapmak adına diyorum yani…
Yenişehir için şiir yazıp, bu güfteyi bestelemişim…
Yirmi saatte İngilizceyi öğretmek için kurs düzenlemişim Yenişehirli hemşerilerim için…
Her ne kadar çok dikkate alınmamış olsa da bir elin orta parmağı hariç sayıda kurs için talepte bulunulmuş olması ayrı bir gurur meselesi benim için…
Yakında bazı Milletvekillerine yirmi saatte İngilizce öğreteceğimi duyanlar artık dudaklarını mı yoksa parmaklarını mı ( belki de palanlarını ) ısırırlar bilemiyorum…
Kaçan balık da her zaman büyük olur zaten…
Yeni ve güzel projeler ile ülkeme katkıda bulunmaya devam edeceğim…
Birinde on yıl diğerinde on beş yıl çalıştığım iki büyük kuruluş için yaptığım büyük projeler dikkate bile alınmadı…
Bu büyük kuruluşların isimlerini söylemem etik olmayabilir…
Biri evlere haberleşme cihazları tesis ediyor ancak borcundan dolayı kapatınca abone borcunu ödese bile hemen görüşmeye açamıyordu…
Bu sorunu ortadan kaldırdım ama uygulattıramadım…
Diğer büyük kuruluş ise yere düştüğünde ya da ona taş attığınızda kırılan bir madde üretiyordu…
Üretildikten sonra satış için beklerken sıklıkla kırılmalar yaşanabiliyordu…
Buna da çözüm getirdim ancak bu projenin uygulanması için on beş sene uğraşmama rağmen başaramadım…
Belki de bu da o kırılgan maddenin kaderidir öyle yazılmıştır onun da yazgısı…
Neyse belki de böylelikle ben de kadere karşı gelmemiş oldum…
Dedim ya ben de hedefi büyüttüm ülkem için çok iyi birkaç şey yapmak üzereyim…
Detayından daha sonra elbette bahsedeceğim…
Ancak daha önce Yenişehir için projelendirdiğim bir fikri sizlerle tekrar paylaşmak istiyorum…
Bu projeyi Yenişehirlinin başaracağına da inanıyorum…
Fakat bana ayrılan yeri doldurduğum için işin detayını haftaya bırakıyorum…
Ayrıca Palan yeni ise ısırılmamasını da istirham ediyorum…