Sonlardan birisi…
Hayatımızda birçok şeyin sonuna tanık olmuşuzdur, kimi zaman sevindiğimiz kimi zaman üzüldüğümüz…
Ama son kaçınılmazdır…
En üzücü olduğu sanılanı da doğum ve yaşamın ardından gelenidir…
Her canlı için kaçınılmaz olduğu bilinmesine ve de gerçeğin ta kendisi olmasına rağmen hem sondur hem de üzücüdür…
Benim düşünceme göre ise en huzurlu ve sakin bir dönemin başlangıcıdır ölüm…
Cinsel, dinsel, siyasi ya da sosyal olarak cins fikirlere sahip biri olduğumu bilmeniz nedeniyle ölümle ilgili bu düşüncemi de ilginç bulabilirsiniz…
Ne yapayım?
Detaya girip, düşünüp sorgulayınca işin rengi değişiyor konu hangisi olursa…
Bilhassa dinsel konularda epey detaylara girip işin suyunu çıkardığım da oldu galiba…
Bu kanıya varmamın nedeni bir konunun bana ayan olması…
Bilenler bilir dört yıl kadar öncesinde enerjisiz olarak kendi kendine dönen tekerleği icat etmenin peşine düşmüştüm…
Yoktan var etmek ne haddimize olgusunu bile düşünemeden epey bir cebelleşmiştim icatla…
Mümkün olmadı elbette ve de havlu atmıştım neticede…
Ta ki geçenlerde tekerin enerjisiz olarak nasıl dönebileceğinin bana rüyamda ayan olmasına kadar…
Proje üzerinde tekrar çalışmaya başladım…
Sonuç alırsam ayan olan diğer şeylerden de bahsedeceğim…
Ancak o zamana kadar durumumu ve böylesi şeylerin bana ayan olmasının nedenlerini bulmaya çalışacağım…
Bu zaman süresince üzüleceğim bir başka son ile de karşı karşıya kalmaktan kendimi alıkoyamamaktayım…
Sizlere yazmaktan…
Hoşça kalın…