Direksiyon başında uyumayın
Bir baktım da yazmaya başlayalı nerdeyse ikinci yılım dolacak…
Ama ilk defa yazacak konu tespitinde bu kadar zorlandığımı görüyorum…
Yaklaşık olarak geçen iki yıl zarfında kişilerin özeline dokunmamaya çalışarak bir şeyler yazmış durmuşum…
Genel olarak tavsiye edilen de odur zaten kişilerin siyasi, sportif, dinsel ve cinsel konularını istismar etmemek yönünde…
Ama hiç kimse çıkıp da cinseli, dinseli, sporu ve siyaseti birbirine karıştırmamak gerektiğini savunmaz…
Bunları savunan birine rastlamak da oldukça zor…
Böyle birini ancak ara sıra aynaya baktığımda görebiliyorum…
Pek de başarılı geçmemiş bir ömrü geride bırakan birisi olarak faturayı bu dört konuyu hiçbir zaman birbirine karıştırmamış olmama kesebilirim…
Karıştır sporu siyasete, gündemi unuttur, başarılı ol…
Karıştır siyaseti spora, 2016 Avrupa Kupası’nın ev sahibi ol…
Karıştır dini siyasete, uzun yıllar iktidar ol…
Karıştır siyaseti dine, şehit olmaya hazır ümmet bul…
Karıştır cinseli siyasete, muhalefet koltuğundan ol…
Bunları birbirine karıştırma sanatındaki en önemli silahınız gerçeğin tersini söyleyebilme becerinizdir…
Dinleyeni ilgilendiren hitap şekliniz ve hatipliğinizdir…
Dediklerinizin gerçek olmasının ya da olmamasının önemi yoktur…
Okumamış birer kızı olan iki eski arkadaş bir gün yolda karşılaşır…
Biri diğerine anlatmaya başlar kızının okumamasına rağmen işinde ne kadar başarılı olduğunu…
Kızının bir dediğini patronunun iki etmediğini, kendilerine bile bir daire satın aldığını ve her iş gezisine kızı yanında olmadan patronunun gitmediğini anlatır büyük bir keyifle…
Sonra da senin kız ne yaptı diye sorar diğerine…
Diğeri de ‘Benim kız da seninki gibi patronun metresi oldu ama ben senin gibi ballandırarak anlatamıyorum’ der…
Bu olayın hangi ülkede olduğunu bilmiyorum ancak aynı ülkenin liderinin de ülkesini Baracklandırarak anlattığı rivayet edilir…