Dolar 35,1473
Euro 36,6802
Altın 2.977,87
BİST 9.949,01
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 8°C
Karla Karışık Yağmurlu
Bursa
8°C
Karla Karışık Yağmurlu
Cum 7°C
Cts 7°C
Paz 9°C
Pts 11°C

Desteksizler…

Desteksizler…
21 Haziran 2010 07:44
A+
A-

Kamuoyu oluşturmak,
Bir diğer deyişle toplumu bir konuya odaklamaya, toplumun o konuyla ilgili fikirlerini şekillendirmeye veya yönlendirmeye çalışmak.
İletişim çağında çok kolay yapılabildiği bir gerçek.
Ancak iletişim çağında olmanız kamuoyu oluşturma yeterliliğine sahip olduğunuz anlamına gelmiyor.
Bunun nedenleri çeşitli şekillerde sıralamak mümkün.
Ne yazık ki, toplum nezdinde inandırıcılığı ve güvenilirliği kalmamış insanların kamuoyu oluşturma çabaları her zaman başarısızlıkla ve fiyaskoyla sonuçlanmaya mecbur kalıyor.
Efes’e hayır türünden yaklaşımlarla kamuoyu oluşturma çabalarının da sonuçsuz kalmış olmasının temelinde işte bu gerçek yatıyor.
Toplumun siyasi, ahlaki ve dini hassasiyetlerini bu tip yaklaşımlara alet ederek sonuca gitmeye çalışmaksa zaten Yenişehir halkının hiçbir zaman yutmadığı basit numaralar arasında yer alıyor.
Geçtiğimiz yıl MESS tarafından yapılmak istenen ve Yenişehir Sivil İnisiyatif Grubu’nun çabalarıyla halka doğru anlatılarak kabul görmüş süreçle, bugün Efes’in yapmak istediği yatırımı aynı mantıkla değerlendirmek, benzer bir girişimle Efes’in yatırım yapmasını engellemeye çalışmak hayalcilikten öteye gitmiyor.
Bu süreç hayalcilerin ipiyle kuyuya inilmeyeceğini onların destekçilerine ve bir takım çevrelere tekrar göstermiş olması açısından önem taşıyor. Çünkü yazımın başında da vurguladığım kamuoyu oluşturma çabalarının ancak gerçekçi, inandırıcı ve saygın bireylerin katılımıyla başarıya ulaşabileceği gerçeği karşımıza çıkıyor.
Elbette ki Efes’in yatırımı konusunda herkesin bir şahsi görüşünün olması doğaldır. Çeşitli nedenlerle fabrikayı isteyenler veya istemeyenler ya da fikir sahibi olmayanlar çıkabilir.
Ancak sadece istiyor veya istemiyor olmak, yapılacak yatırımla ilgili MESS sürecindeki gibi ortak bir duruş sergilemek için yeterli gözükmüyor. Bu durum sapla samanı karıştırmaktan öteye gitmiyor.
Efes’in yapacağı yatırımın niteliğiyle, karşı grup oluşturmaya çalışanların niteliksizlikleri bu duruşun başarısızlıkla sonuçlanmasını kaçınılmaz kılıyor.
Bu noktada sorulması gereken birkaç soru var;
Örneğin, Efes ve Şişecam gibi kuruluşlar Yenişehir’de kimler tarafından istenmemekte, bu çaptaki şirketler kimlerin hoşuna gitmemektedir?
Bu şirketlere çat kapı girilememesi ve bazı çevreler tarafından belli ihtiyaçlar doğrultusunda kullanılamaması bu nedenlerden biri olabilir mi?
Daha da derine indiğimizde ve perde arkasını irdelediğimizde karşımıza çıkan tablo aslında gayet net biçimde gözler önüne seriliyor.
Karşı koyuşun sadece ve hatta kesinlikle inançlarla açıklanamayacağı, devreye çıkarların ve bir takım ideolojik hedeflerin girdiği görülebiliyor.
Efes’in yatırımıyla ilgili bir açıklama yaparak inançları gereği böyle bir tesisi istemediklerini duyuran Saadet Partisi’ni bu görüşümün dışında tutuyorum. Çünkü Milli Görüş’ün bu tip konularda geçmişiyle çelişmeyen duruşuna saygı duyuyor ve bu açıklamanın ardında siyasi bir kaygının olmadığını biliyorum.
Düşüncelerimin tüm muhatabı geçmişiyle çelişen insanlarla, onların destekçileridir.
Günübirlik duruşlar sergileyen, gömlek değiştirir gibi duruş değiştirenlerdir.
Hayatları gömlek değiştirmekle geçmiş ancak artık giyecek gömlek bulamama ve çıplak kalma tehlikesiyle karşı karşıya kalan insan tipleridir.
Hatırlatmak isterim ki bu bir destek yazısı da değildir. En başından beri önünde hukuki ya da çevresel hiçbir engel olmayan söz konusu tesisin desteğe ihtiyacı da yoktur.
Amacım, temelsiz ve amaçsızca karşı koyma çabası içinde olanlara işaret etmektir.
Kaldı ki asıl desteği onlar zaten farkında olmadan vermektedirler. Çünkü bir şeye karşı gelenlerin kim olduğu gerçekten de önemlidir.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Mesaj gönder
1
Merhaba
Merhaba, size nasıl yardımcı olabiliriz?