Yenişehir Doğal Hayatı ve Hayvanları Koruma Derneği (YEDOHA)
Başkanı Kudret Ulu, derneğin çalışmalarına ilişkin sorularımızı yanıtladı.
YEDOHA hangi alanlarda faaliyet gösteriyor?
“Derneğimizin amacı doğa – insan ilişkilerinin ve doğal değerlerin benimsetilmesi, doğayı ve onun bir parçası olan hayvanları koruma bilincinin yaygınlaşması, doğayla ilgili sorunlara kamuoyunun dikkatinin çekilmesi, hayvanların korunması, doğal yaşam ortamlarının arttırılması için çalışmalar gerçekleştirmektir.” YEDOHA’nın 500 gönüllü üyesi var.
YEDOHA hangi kuruluşlarla ortak çalışıyor
YEDOHA, ilçemizdeki çeşitli sivil toplum kuruluşlarının ortaklaşa sürdürdüğü Yenişehir Sivil Toplum Ağı Projesi kapsamında oluşturulan Yenişehir Çevre Hareketi’nin (YEÇEV) bir bileşeni olarak doğa ve hayvan haklarına dikkati çekme amacıyla faaliyet gösteriyor. Derneğimiz Türkiye’de benzer alanlarda faaliyet gösteren derneklerin üye olduğu ilk ve tek federasyon olan HAYTAP’a üye. Bununla birlikte derneğimiz Bursa Kent Konseyi bünyesinde faaliyet gösteren Bursa Çevre Meclisi (BURÇEM), Türkiye Su Meclisi, Yalova Çevre Platformu, GDO’ya Hayır Platformu, Tabiat Kanunu İzleme Girişimi üyesiyiz. İznik ve İnegöl gibi ilçelerdeki doğa gönüllüleriyle Haziran ve Ekim aylarında geniş katılımlı toplantılar düzenliyoruz.
Yenişehir’de hayvan haklarıyla ilgili sıkıntılar neler?
“Yenişehir Belediyesi’ne hayvanların korunması noktasında yaptığımız proje önerileri anlaşılmaz bir biçimde göz ardı edilmiş, sokak hayvanlarının şartlarının iyileştirilmesi bir yana itlaf yöntemine gidilmiş ve ortaya olumsuz sahneler çıkmıştır. Yenişehir’de “Hayvan Barınağı ve Kısırlaştırma Merkezi” diye adlandırılan fakat hiçbir canlının yaşama olanağının bulunmadığı yerde hayvanlar telef olmaktadır. Hayvanlar yazın sıcakta gaz odası gibi bir yerde ya da güneşin altında kalmak zorunda bırakılmıştır. Dolayısıyla hayvanlar kötü şartlarda ve pislik içinde mikrop kapıp ölmektedirler.”
Son günlerde belediyenin hayvanları toplayarak Bursa’daki barınaklara götürdüğü ortaya çıktı ne diyorsunuz?
Aslında bu bile yaptığımız mücadelenin Yenişehir Belediyesi’ni getirdiği noktayı gösteriyor. Geçmişte bu hayvanlar kendi kaderine bırakılırdı. Şimdi gerçekten öldürülmeden Bursa’daki modern barınaklara taşınıyorsa bu bizim için aşamadır ama yeterli değil. Bursa’ya götürülmesi bile Yenişehir’in bu konudaki eksikliğinin kanıtı. Bunun bir sonraki aşaması Belediye’nin Yenişehir’e bizim istediğimiz gibi bir barınak kurmasıdır. Ve belediye bunu yapacaktır, yapmak zorundadır, hep birlikte göreceğiz. O zaman haklı olduğumuz ortaya çıkacak. Sokak hayvanlarını zaten biz de Bursa’ya gönderiyoruz, daha geçen hafta 6 köpeği Bursa’daki çeşitli barınaklara teslim ettik.
Belediye’nin yardıma ihtiyacı olan hayvanlara yardım ettiği şeklinde haberler çıkıyor
son günlerde…
Belediyenin asli görevlerinden biri bu zaten. Görevini yapmıyorsun dediğimiz zaman nasıl kızmaya hakkı yoksa görevini yaptığı zaman da sanki bir mucize gerçekleştirdim havalarında olmamalı insan. Ancak gösteriyor ki, “göstermelik” yapılanlar “toz pembe” şekilde yazılınca ilçemiz bir adım ileriye gitmiş sanılıyor. Aslında bunu dile getirenler de yazanlar da bal gibi öyle olmadığını biliyor ama “kendini kandırmak” gol atmışlık hissi yaşatıyor kişilere. Yıllardan beri ne yürünecek kaldırımı, araba sürülecek sokağı bulunan ilçemizde, “ilçedeki insanlar gelişmenin farkında değil” şekilde açıklamalar yapılıyor ve bu açıklamalar üstüne üstlük yazılıp çiziliyorsa denecek pek de bir şey kalmamış oluyor.
Abartısız, bir karış derinliğe ulaşmış çukurlarla donanmış sokak ve caddeler, yaya kaldırımlarında devam eden “2. Etap” inşaat çalışmaları giderilmez de “dışarıdan gelenler değişimi anlıyor” sözleri söylenir. Bunda kesinlikle yanlış anlaşılacak ya da yanlışlığa mahal verecek durum yok.
İlçede belediye tarafından yapılmayan şeyler olduğu bilinmiyor mu?
Herkes biliyor ama nedense dile getirmiyor. İşin garibi de yapılamayanların hesabı da başka kişi ya da kesimlere yüklenmeye çalışılıyor. Buna da çanak tutulunca bilen – bilmeyen herkes gereksiz açıklamaları okumak zorunda kalıyor. Yağan yağmurlarla birlikte, önlem alınmadığı için; çamurdan, taşan rögarlardan, çukur yollardan bir yana, ilçedeki sokak köpekleri de son zamanlarda iyice şikayet konusu oldular.
Başıboş köpek sorunu nasıl çözülür?
Her şeyden önce hayvan sevgisi şart. Evet, ben de bir vatandaş olarak bir çare bırakılan insanların ve sokak hayvanlarının durumundan rahatsızım. Ama idarecisi olduğum sivil toplum kuruluşu olarak bir çok konuda çalışmalar başlattık, başlatmaya çalıştık. Bunları görmeyen, davetlerimize kulak asmayan sayın basın da işin aslını araştırmadan asıl sorunu çözecek olan kurumun sözcüsü gibi yazmaya devam edip duruyor. Tek taraflı, asılsız ve basite kaçan açıklamaları yayınlamakta bir gariplik görmüyor. Şunu belirteyim ki, gördüklerimize göre belediye kesinlikle yapılan konuşmadaki gibi, hayvan haklarına önem vermiyor ve onlara sahip çıkmıyor. Sadece laf etmiş olmak için bunu, bu şekilde dile getirmekle ne hayvana ne de vatandaşa sahip çıkmış olunamaz. Şu var ki, hayvanları öldürmek, onlara sahip çıkmak ise; belediye bunu çok iyi şekilde yapıyor. Yapıyor ve sonrasında da; “yok efendim ilacın dozunu kaçırdık, bilgim yoktu” gibi açıklamalar da asla gerçeği yansıtmıyor.
Başkanın çeşitli açıklamalarından YEDOHA ile Belediye arasında sorun varmış gibi bir anlam çıkıyor, ne dersiniz?
Olay kişi ya da kurumlar arasındaki sorunsa, asıl bizim hiçbir kurum ile sorunumuz yok. Defalarca ortak çalışma önerimiz, projemiz ya geri çevrildi ya da tarihi belli olmayan bir zamana ötelendi. Sakın kimse ortak çalışmadan bizim kaçtığımızı sanmasın. Bahsettiğim gibi defalarca; hem barınak/bakım evi çalışması, beslenme odağı çalışması, hayvanların kontrolsüz çoğalmasının önüne geçilmesi için çalışma teklif ve önerilerimiz defalarca geri çevrildi yahut oyalanılıp çalışmaların başlamasına imkan sağlanamadı.
Şimdi ise bunlar yaşanmamış gibi yapılan söylemler ve bu yanlışın da vatandaşa yansıtılması sonucu çıkıp da, “ortak çalışma denemediler” demek çok yersiz kaçıyor.
Hele hele bunu alakasız terimlerle süsleyerek kötü bir Türkçeyle dile getirmek de cabası.
Kaldı ki, vatandaşa “şunlar şunlar hayvanları toplatmıyor” gibi açıklamalarda bulunmak da kesinlikle etik bir idarecilik değil.
Belediyeyle hiç görüşmediniz mi?
Sorunu çözmek için defalarca kapı çalmamıza rağmen hala bizi engel göstermeleri tamamen tuhaf bir davranış şekli. Sorun belli, vatandaşın şikayetleri ortada; ama çözüm de belli. Şu var ki, çözüm kesinlikle birilerini hedef göstermek değil. İçerisinde bulunduğumuz tüm oluşumlarda hedefimiz hem yurt genelinde hem de ilçe genelinde vatandaşların yaşam kalitesini artırmak, bizim ilgi alanımız olan konularda da sorun giderilmesi için çözümler bulmaktır. Kim ne derse desin, işin gerçeği ilçemiz gittikçe yaşam kalitesi düşen bir merkez haline geliyor. Ne yolumuz ne caddemiz ne sokağımız ne sosyal imkânlarımız ya yok ya da günden güne kötüye gidiyor.
