Yenişehir Belediye Başkanı Bülent Hamdi Cingil´in Köylere Hizmet Götürme Birliği seçimlerinde kendi istediği adayı seçtiremeyince muhtarlara küfrettiği iddiası kamuoyunda geniş yer tuttu.
İddialara göre Bülent Hamdi Cingil, Yenişehir Köylere Hizmet Götürme Birliği seçimlerinde AKP İl Genel Meclisi Üyesi Mustafa Duman´ın seçilmesini istedi.
Ancak muhtarların oylarıyla CHP İl Genel Meclisi üyesi Hasan Arslantaş seçildi. Cingil´in sonuç karşısında deliye döndüğü, Yenişehir´deki tüm muhtarlara küfrettiği iddia edildi.
Başkan´ın muhtarlara küfrettiği şeklindeki iddia kulaktan kulağa yayılınca 50′ye yakın muhtarın Bursa´ya giderek AKP İl Başkanı Sedat Yalçın´ın kapısını çaldığı ileri sürüldü.
İddiayı ilk olarak 28 Mayıs Pazartesi günkü Ayrıntı Gazetesi´ndeki köşe yazımda ben dile getirmiştim. Ertesi gün de Bursa´da yayınlanan bir internet sitesi konunun detaylarını haberleştirdi.
İddialar hakkında ilk başta Bülent Cingil´den ses çıkmazken Muhtarlar Derneği Yücel Ok´un apar topar yaptığı ilk açıklamayı bir gün arayla ikinci bir açıklama takip etti.
İşin açıkçası her iki açıklamada da Yücel Ok´un ne anlatmaya çalıştığı, neyi yalanladığı, neyi doğruladığı bir birine karıştı. Açıklamalardaki tutarsızlıkların kaynağı cehalet midir? Yoksa korku ve çaresizlik midir? bilinmez…
Yenişehir´deki tüm muhtarları temsil eden ancak iki lafı bir araya getirme becerisini elinde tutamayan Yücel Ok ilk açıklamasında şöyle dedi;
“Yaklaşık bir haftadır kamuoyunda Muhtarlar ve Belediye Başkanı arasında geçen tatsız konuşmalardan dolayı kamuoyunda merak uyanmıştır. Biz Muhtarlar Derneği olarak, 28 Mayıs 2012 pazartesi günü İl Başkanlığına yapmış olduğumuz ziyaretin, medyada çarptırılarak yansıtıldığını görmekteyiz. Basında çıkan bu haberlerin muhtarlara ait olmadığı kamuoyuna saygı ile duyurulur.”
Muhtarlar Derneği Başkanı´nın “Tatsız konuşmalar” ifadesi bile aslında Cingil´le muhtarlar arasında yaşanmış bir gerginliğin olduğunu açıkça onayladı. Yücel Ok´un onayladığı bir başka konu da AKP İl Başkanlığı´na muhtarlarla birlikte ziyarette bulundukları…
“İl Başkanlığına yapmış olduğumuz ziyareti, medyadan çarpıtılarak yansıtıldığını görmekteyiz.” diyen Ok, İl Başkanlığı´na yapılmış bir ziyaret olduğunu doğrularken “Gittik ama şikayet için değil” demek istiyor.
Yücel Ok, yaptığı bu ilk açıklamasında “İşi çarşafa doladığını” fark etmiş olacak ki bir gün arayla bir başka açıklamayla karşımıza çıktı. Basında çıkan bazı haberlerden rahatsızlık duyduğunu tekrar vurguladı.
Ne yalan söyleyeyim ben de Yücel Ok´un her yaptığı açıklamadan rahatsızlık duymaya başladım; Birkaç ay önce “Köylerde astığımız ilanları okumayan çiftçiler desteklerden yararlanamıyorlar” demiş çiftçinin yaşadığı sıkıntıların asıl sebeplerine kulp uydurmaya çalışmıştı…
Baş Muhtar Yücel Ok´un ikinci açıklamasında da ne anlattığı pek anlaşılamadı…
“Köylere Hizmet Götürme Birliği seçiminden sonra Ben, Belediye Başkanı Cingil, Sadi Aktaş, Fikri Yılmaz ve İl Genel Meclisi Üyesi Mustafa Duman çarşıda tesadüfen karşılaştık, aramızda tatsız bir konuşma geçti.Herkesin arasında olabilecek bir konuşmaydı ve büyütülecek bir yanı yoktu, çözülmeyecek bir mesele değildi, konuyu muhtar arkadaşlarımızla paylaştık, bizim aramızda geçenler bizim özelimizdir, muhtarların özelidir…” şeklinde bir şeyler söyledi.
Bu noktada Yücel Ok´a “Kim olduğunu” sormak onu biraz olsun anlayabilmek için daha doğru bir yaklaşım olurdu sanırım.
Yücel Ok kimdir? Siyasetçi mi yoksa muhtar mı? 50´ye yakın muhtarın AKP İl Başkanlığı´nda işi ne? Muhtarlar´ın Bursa´daki muhatabı AKP İl Başkanlığı değil, Valilik´tir. Siyasi partilere kutlama ziyareti yapmak size mi düştü? CHP´nin veya MHP´nin hatta diğer partilerin il Başkanlıklarına da bu tür ziyaretler düzenliyor musunuz?
Aramızda geçenler bizim özelimizdir sözüyle anlatılmak istenen “Küfrettiyse bana küfretti başkalarını ilgilendirmez” demekse iş daha da vahim…
Muhtar devleti temsil eder, siyasetin kucağına oturmaz, bu ağız siyasetçi ağzıdır, Yücel Ok´un yapması gereken bu saatten sonra derhal istifa etmek ve siyasete olan merakını gidermek için bir sonraki seçimlerde AKP´den şans beklemektir.
