Dolar 34,6439
Euro 36,6701
Altın 2.933,33
BİST 9.639,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 15°C
Açık
Bursa
15°C
Açık
Cum 16°C
Cts 14°C
Paz 12°C
Pts 10°C

DÜN DÜNDE KALDI CANCAĞIZIM…

DÜN DÜNDE KALDI CANCAĞIZIM…
2 Temmuz 2012 12:06
A+
A-

Yeni şeyler söylemenin, birilerini hakkıyla eleştirmenin sıkıntısını hiç bir yazımda yaşamadım.
Yazıyorsam eleştirmeliyim, eleştiriyorsam yazmalıyım diyerek yola çıktım.
Aksi takdirde ne yazmanın, ne de eleştirmenin bir anlam ifade etmeyeceğine inandım.
Aldığım olumlu tepkiler, olumsuz tepkilerin hep üstünde oldu.
Bazen ciddi, bazen alaycı bir üslupla aktarmaya çalıştım düşüncelerimi ve görüşlerimi.
Kimin anladığı, kimin anlamak istemediği ayrı…
Her ne olursa olsun içim hep rahat oldu.
İnsanın savunduklarını yazmasını ve de altına imzasını atabilmesini önemsedim.
Çok şey konuşan ancak konuştuklarını toplum içinde dile getirecek cesareti olmayanları tanıdım.
Mangalda kül bırakmayan ‘muhalif’ siyasetçiler gördüm; “Yenişehir Belediye Başkanı’nı başarılı bulmuyorum” cümlesini kurmaktan korkan.
Sinsilik kadar, şapşallığın da siyasetçiyi bozduğunu anladım.
Sinsi, şapşal, aptal, iki yüzlü, çok yüzlü, görgüsüz, ukala, bencil, narsist… tiplere bir türlü ısınamadım.
Gündelik çıkarlar için kendi doğrularımdan vazgeçmemeyi öğrendim.
Eş, dost, akraba, patron ne der diye düşünmedim, hesap yapmadım, işimi yaptım, hesap vermekten korkmadım.
Para hırsıyla yanıp tutuşan zenginlik sevdalılarına,
Makam için ortalığı kasıp kavuran koltuk sevdalılarına aklım ermedi.
Para için bukalemun gibi renk değiştirenleri gördükçe midem bulandı.
Din simsarlarına, din tüccarlarına, çıkar için dinden beslenenlere lanet ettim.
Aklı kendisine fazla gelip de kalanını başkalarına satmayı marifet bilenlere uzak durdum.
Herkesin sevdiği insan olmanın imkansız olduğunu fark ettim.
Herkesin sevdiği insan olmaya çalışan ve bunun için kılıktan kılığa, kalıptan kalıba giren yıllanmış bedenler gördüm…
Her birinden ufak da olsa dersler almaya çalıştım.
“Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım…” diyor Mevlana…
Her gün yeni bir gün ve her gün yeni bir şeyler söylemek için yaşamalı insan.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Mesaj gönder
1
Merhaba
Merhaba, size nasıl yardımcı olabiliriz?