TUNA, MUKTEDİR (Mİ) OLMAK İSTİYOR?
Yenişehir kamuoyu, AKP İlçe teşkilatının da bir başkanının olduğunu geçen hafta öğrendi.
Bir basın açıklamasıyla gösterdi kendini.
Onu daha çok “sütçülerin başkanı “ olarak tanıyoruz.
Meğer AKP İlçe Başkanıymış.
Konuşmaya karar vermiş.
Muhalefete yüklenmiş ve onların, kendi yetersizliklerini gizlemeye çalıştıklarını söylemiş.
Ortalıyı toz duman götürürken çıtı çıkmayan Tuna’nın, söz konusu Cingil olduğunda, dilinin bağının çözülmesi ilgi çekti.
Vatandaş, “Hayırlara vesile olur inşallah ”dilekleriyle Tuna’nın açıklamasını değerlendirdi.
Yorumlar şöyle:
“Şimdiye kadar hiç kimseden bir destek beklemeden hemen herkese haddini bildiren Cingil, kendine olan güvenini mi kaybetti.”
“Kendi çabalarıyla oluşan sorunlarla bile baş edemiyor.”
“ Nazif Tuna’nın “yetersiz, agresif, saygısız ve aciz” olarak adlandırdığı muhalefet mensuplarıyla iplerin gerilmesi Cingil’i de gerdi.”
“Nazif Tuna, ilk kez Cingil’e destek çıktı. Şimdiye kadar hiç yapılmamıştı, ne değişti?”
Tuna’nın “…tutumlarına yıllardır devam etmektedirler” dediği Meclis üyelerine şimdi tepki vermesi garip değil mi?
Bence de bir garip.
Tuna, yaşananlar karşısında sessiz kalmanın ölmek demek olduğunu mu anladı?
Ülkede ve ilçemizde yaşananlardan bihaber mi yaşıyordu.
Yoksa böyle davranarak gelebilecek kötülüklerden korunmak mı istiyordu.
‘Sen bilemizsin, senin ne zaman konuşacağına ve ne diyeceğine ben karar veririm’ diyen bir muktedir vardı da işler değişti mi?
Ne değişti?
Nazif Tuna, kendini özgür ve muktedir mi hissetti?
Muktedir olanlar güç mü kaybetti.
Hiçbiri mi değilse,
Tuna, muktedir (mi) olmak mı istiyor?
Hiç eksilmeyen sevgi ve özlemle…
Bahçelievler katliamının 34.yılında vahşice öldürülen arkadaşlarımızı, mezarları başında andık.
Her yıl olduğunda daha kalabalık bir grupla unutmayacağımız ve unutturmayacağımıza olan inancımız pekişti.
Sevgili arkadaşlarımız Efraim Ezgin, Latif Can ve Osman Nuri Uzunlar’ın mezarları başında,
Her şeyi, büyük bir açıklıkla yeniden anladık, yeniden anlattık.
Gerçeği, görmeyen gözler, duymayan kulaklar için yeniden haykırdık.
Hiç eksilmeyen sevgi ve özlemle…