TEST EDİLDİNİZ VE SINIFTA KADINIZ
Öğretmenlerin dernekleri, sendikaları vardı.
Sesleri gür çıkar, ülke geleceği ile ilgili söyleyecek sözleri olurdu.
Bu dönemler geride kaldı.
Günümüz öğretmen örgütlenmeleri zayıfladı, işlevlerini kaybetti.
Öğretmen artık yalnız.
Yapılan anketlere göre öğretmenlerin yüzde 78’i borçlu.
Öğretmen aldığı maaş ile yaşamını devam ettiremiyor.
Kimisi ev, kimisi otomobil, kimisi tüketici kredisi öderken,
Kimisinin eş, dost, akraba ve esnafla başı derttedir.
Anketler; öğretmenlerin kendi ekonomik çıkarları da dahil olmak üzere hiçbir konuya ilgi duymadığını gösteriyor.
Yüzde 85’i günlük gazete bile okumuyor.
Yarıdan fazlası tiyatro, sinema, konser gibi etkinliklere hiç katılmıyor, konferans ve panel izlemiyor.
Öğretmenlerin mazeretleri, zamansızlık, parasızlık ve yorgunluk başlıkları altında toplanıyor.
Öğretmenlerin çaresizliğini anlamak için anketlere gerek yok.
Hayatın içindeki konumlarına bakmak yeterli.
Öğretmenin yalnızlığı, onu çekimser yapıyor.
Öğretmen içe kapanıyor ve etliye sütlüye karışmayarak kendi güvenliğini sağlıyor.
Üyesi bulundukları sendikalardan umutlarını kesmişler.
Ne güç verebiliyorlar,
Neden sendikanın gücünden yararlanabiliyorlar.
Herkes kendine reva görülene razı olup,
Neden? Diye sormadan kabulleniyor.
Öğretmenler, 1994-1999 yılları arasında, Yenişehir Belediye tarafından süresiz olarak kendilerine tahsis edilen lokalden çıkarıldılar.
Önce, bünye içinde yen alan restoran kapatıldı.
Bir süre sonra da tümüyle dışarı atılan öğretmenler mahalle kahvelerinde, memurlar lokaline mahkum edildiler.
İlçe Milli Eğitim Müdürü Osman şeker, mevcut yerin öğretmen evi statüsünü kaybettiğini söylüyor ve
Ne olacak bu öğretmenlerin hali?
Sorusuna cevap verirken,
“Biz yeri Belediye’ye iade edeceğiz, onlar ne şekilde değerlendirir bilmiyorum” diyor.
Arayıp görüştüğüm sendika temsilcileri ise üç haftadır İlçe Milli eğimim Müdürü ile görüşemiyor.
İlçede öğretmenlere ait bir mekanın gereksiz olduğuna herkes inanmış olsa gerek ki
‘Yenişehir’de faaliyet gösteren 4 eğitim sendikası ortak kullanın’ şeklindeki önerimi bile değerlendirip sonuçlandıramadılar.
Ne diyeyim?
Kimi kime şikayet edeyim?
Hepinize söylüyorum:
Yok, birbirinizden farkınız.
Sizin öğretmen diye bir sorununuz yok ve belki de hiç olmadı.
Ben geç anladım.
Öğretmenler daha önce anlamış, sizlerden bir şey olmayacağını,
Güvensizliğin nedeni sizlersiniz.
Süslü laflar etmeyin,
Bulunduğunuz yönetim kademelerini boşaltın.
Öğretmenin eşeğini türkü söyleyerek arıyorsunuz.
İlk kez test edildiniz ve sınıfta kaldınız.