OTO TEST MERKEZİ YALANLARI
Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından kurulması kararlaştırılan 100 milyon avroluk Otomotiv Test Merkezi için Yenişehir köylüsünün yıllardır hayvanlarını otlattığı meraya göz dikti.
Meranın kendilerine sorulmadan ellerinden alındığını söyleyen Karacaali Köyü Muhtarı Cafer Tuğral, “işsizlik arttıkça, tarım ve hayvancılık yok edildikçe torunumun, evladımın dönecek yerleri kalmayacak. Bu merayı yok ettiklerinde iki köyde en fazla 6 ay geçinir. Buna dur diyeceğiz” dedi.
Geçimlerini hayvancılıkla sağlayan Karaköy ve Karacaali Köyü’nün kullandığı ortak mera alanında köylülerin onayı olmadan başlatılan süreç tepki çekiyor.
Alanının test merkezi için mera olmaktan çıkartıldığını öğrenen Karaköy Muhtarı İsmail Yiğit ve Karacaali Köyü Muhtarı Cafer Tuğral, karara itiraz etti. Muhtar Tuğral’ın 117 haneden imza toplayarak önce Yenişehir Kaymakamlığına, ardından da Bursa Valiliği’ne dilekçe iletmesine rağmen hâlâ sonuç alınamadı.
Fakirleşince onlara daha fazla itaat edeceğimizi düşünüyor
Tuğral, “Bu topraklar bizim, yıllardır bekçiliğini yapıyoruz. Bazen köylünün cebinden bazen Tarım İl Müdürlüğü’nün desteği ile tohum ekiyoruz. Köylüyü, hayvancılığı ve tarımı kimse düşünmüyor. Fakirleşince onlara daha fazla itaat edeceğimizi düşünüyor, bunu istiyorlar. Ben 68 yaşında bir adamım. Ama işsizlik arttıkça, tarım ve hayvancılık yok edildikçe torunumun, evladımın dönecek yerleri kalmayacak. AKP bizi bir yere götürüyor, götürüyorlar ama nereye gittiğimiz belli değil. Bizi kimse düşünmüyor. Bu merayı satarlarken, bize sormadan, köy halkına sormadan ‘mera vasfını kaybetmiştir’ diyorlar ve satışa çıkarıyorlar. Ama 2007’de meraya tonlarca tohum ektiriyorlar. Nasıl çelişkidir bu” dedi.
Bizi öldürmek istiyorlar
Karacaali ve Karaköy’de yaşayan yaklaşık 300 kişinin bu mera sayesinde geçimini sağladığını dile getiren Muhtar Tuğral, “Burası için tarımda iş görmez diyorlar. Biz yıllardır buradan geçimimizi sağlıyoruz. Bu merayı yok ettiklerinde iki köy de en fazla 6 ay geçinir. Bizi öldürmek istiyorlar. Burayı gözlerine kestirmişler ve elimizden almak istiyorlar. Ama bilmiyorlar mı insanlar, çocuklar yesin içsin diye biz burada hayvan yetiştiriyoruz, süt üretiyoruz. Hayvancılığı yok etmek istiyorlar. Ama birlikte olursak durdurabiliriz” diye konuştu.
Projeye ilişkin Başbakan Erdoğan’ın onayının beklendiği iddia edilirken TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi de yer seçiminin yanlış olduğunu belirterek, sürece itiraz için hazırlanıyor.
Köylüler bir araya geldi
Karaköy ve Karacaali Köyü sakinleri, geçen hafta Karacaali Köyü Kahvehanesinde “Meralarımız Sahipsiz Değil” başlıklı bir toplantı düzenledi.
Bilgilendirme toplantısında çevre mühendisi Cihat Özkal, Toplumcu Mühendisler ve Mimarlar Meclisi – şehir plancısı Derya Yücedağ ve avukat Atakan Arar köylülere süreçle ilgili neler yapılması gerektiğini anlattı ve köylülerin sorularını yanıtladı.
Çevre Mühendisi Cihat Özkal:
Verimli arazileri parçalanan bir ülkede bizler için bir santimetre kare bile çok önemli. Kısa bir süre öncesine kadar dünyanın kendi kendine yeten sekiz ülkesinden biriyken bu gün bakıyoruz ki ülkeye her şey dışarıdan geliyor. Tarımın geldiği noktayı, çiftçinin sıkıntılarını sizler çok iyi bildiğinizden detaylara girmek istemiyorum. Test merkezi tabii ki yapılabilir ancak yer seçimi çok önemli. Daha da önemlisi böyle bir tesis yapılmadan önce bu işten etkilenecek olan insanların izninin alınması. Oldubittiye getirilerek bu işler yapılmaz, daha da önemlisi sizlerin izni ve rızası olmadan böyle bir tesis kurulamaz.
Tesisin istihdam sağlayacağı söylentileri asılsız
Bir de tesiste yüzlerce işçinin çalışacağı şeklinde bir söylenti yayılmaya çalışılmış. Bu kesinlikle yalan. Hiç kimse, özellikle de çevre köylerde yaşayanlar otomotiv test merkezi kurulduğunda maddi olarak kalkınacağını falan beklemesin. Bu gün bir karış verimli toprağı olmayan İsrail taşıma toprakla çölde tarım yapıyor ve bizim gibi ülkelere tohum satıyor. Bizde verimli toprakların üzeri betonla kaplanıyor. Bu durumun hiçbir mantıklı açıklaması olamaz. Kendi kendine yeten bir ülke durumundan bu hallere düşmemiz ne acı. Verimli toprakların yok edilmesi en büyük vatan hainliğidir. Bu yatırım köylü için yapılmıyor. Yatırımı yapacak firma da belli, işletecek firma da.
Kaymakamlıktan cevap yok
120 haneden imza toplanmış, Kaymakamlığa ve Valiliğe de verilmiş ancak öğrendiğim kadarıyla Kaymakamlıktan gelen bir yanıt yok. Bu imzaların toplanmış olması bir başarıdır. Bu ülkede halka rağmen hiç bir şey yapılamaz. Muhtarlarımızın burada olması ve bu mücadeleye destek vermeleri de çok önemli. Haklı olduğunuzu bilin ve hakkınızı koruyun.