Bu millet yarasayı Başbakan yaptı!
Kürt açılımından dolayı çuvallamıştı.
“Analar ağlamasın” derken bile samimiyetsizdi zaten.
“Terörü biz çözeriz” dedi.
Gizli hesaplar ortaya çıkınca İsmet İnönü’ye çattı.
Bıyıklarını Hitler’e benzetti.
Günlerce bıyık tartışması yapıldı.
Çuvallayan hükümet bir süre rahat etti.
Uludere olayı patlak vermişti.
Yandaş basın bile tepkisini dile getiriyordu.
Zamanın İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in istifası isteniyordu.
Baktı olacak gibi değil;
“Kürtaja karşıyım, sezaryene de karşıyım” dedi.
Bu çıkışı epey bir süre idare etti gündemi. Rahat bir nefes aldı.
Norveç’in başkenti Oslo’da MİT yetkilileriyle PKK yöneticileri arasındaki görüşme ortaya çıktı.
Önce yalanladı.
Sonra kabul etmek zorunda kaldı.
“Görüşmeyi MİT yapmıştır” dedi.
En sonunda itiraf etti.
“Evet görüştük” dedi.
Yanlış bilgi uçurulması gibi nedenlerle bu görüşmeleri kestiklerini söyledi.
Sonra ekledi;
“Biz bir hukuk devletiyiz. Atacağımız adımları da hukuk çerçevesinde atacağız” dedi.
Ne meclisin haberi vardı, ne de diğer siyasi partilerin.
Kardeşi Esad’ın adı bir süre sonra Eset oldu.
Türkiye’yi Suriye çıkmazına sürükleyen Başbakan’ın baskıları hafifletmek için ne yapacağı merak ediliyordu.
Muhteşem Yüzyıl adlı diziye verdi veriştirdi.
Kanuni Süleyman at sırtından inmezdi dedi. Dizinin yapımcılarını yargıya havale etti.
Başörtüsü konusu her zaman vazgeçilmezi oldu zaten.
Her zaman kullandı bu kozu. Her dönem işe yaradı.
Çözüme bir türlü yanaşmadı ama.
İmam Hatipli olması da ayrı bir sıkıntısı.
Mağdur edebiyatının en önemli referans kaynağı.
İmralı görüşmeleri başladı.
Adaya heyet gitti. Heyetin tutanakları ortaya çıktı.
Önce BDP heyetini suçladı.
“Süreci baltalıyorlar” dedi.
Süreç içinde terör örgütüyle mücadelede taviz verilmeyecek” dedi.
Birden farklı bir konuya geçti.
28 Şubat’a geri döndü. “Çok mağdur olduk” dedi.
İmam Hatiplilere yarasa denildiğinden bahsetti.
“Bu millet yarasayı başbakan yaptı” dedi.
Dedi de dedi.
İktidarını korumak için ne demesi gerekiyorsa onu dedi.
Ama
‘Ben bu ülkeyi doğru yönetemiyorum’ diyemedi.