Yenişehir’le ilgili umutlarım tükenecek
Hastalıktan ötürü gözleri kapanmış olan bir adam, halk şairi Seyrani’ye:
– Bende dünyayı görecek göz mü kaldı? Diye şikayette bulununca, söz eri Seyrani:
– Hiç üzülme dostum demiş. Zaten dünyada da bakılacak surat kalmadı.
Belediye ile ilgili yazı yazmıyorsun.
Yolun üzerine şadırvan yaptılar gıgın çıkmadı.
Yenişehir devlet hastanesi çökmüş durumda bihabersiniz.
Okulları zaten unuttunuz.
Köylünün durumu perişan.
Esnaf kan ağlıyor.
Ülke elden gidiyor, iki satır yazmıyorsunuz.
Yenişehir polisi özellikle İnegöl yoluna taşındıktan sonra şehir içine gelmez oldu.
Trafik ışıkları oldu düzen bozuldu.
Yenişehir’i yönetenler çok rahat. Hiçbir şeyi umursamıyorlar. Bunu neden böyle yaptınız diye soran zaten yok.
Bunlar bana ulaştırılan şikayet ve eleştiri başlıkları.
Genel olarak ifade edilenleri olduğu gibi adrese teslim eleştiri ve şikayetler de var.
Yenişehir’de olup bitenlerle ilgili en çok eleştiri ve şikayet alanlardan biri olduğumu düşünmeye başladım.
Yenişehir’in her kademesinde görev yapan insanlarla konuşuyorum.
Kendileriyle ilgili bana gelen şikayetleri aktarıyorum.
Şimdiye kadar, “Evet bize de benzer şikâyetler geliyor” diyenine rastlamadım.
Ortak cümle şöyle:
Neden bize bildirmiyorlar acaba?
Bilmiyorum neden size bildirmiyor.
Bildiklerim ise canımı sıkıyor.
Bu ilçenin yönetiminden sorumlu insanlar ile
Vatandaşa hizmet eden tüm kurum ve kuruluşlarında aksayan işler var.
Birçoğunda hissettiğim “Ben sana hesap vermem” üslubu çok can sıkıcı.
Sanki kendisinden hesap isteyen varmışçasına.
Kişiye, işini yapmasını söylemek hesap sormak olarak algılanıyor.
Çok basit bir işin yapılması sırasında bile tacizle karşılaşabilirsiniz.
Sanki gizli bir el tarafından korunuyorlar.
Ya da korunduklarını ima ediyorlar.
Sadece bu gizli el için çalışıp, sadece onun ne dediğini önemsiyor, görüntüsü veriyorlar.
Gereğinden fazla cesurlar.
Kendilerine çok güveniyorlar.
Kendi konumlarını abartıyor, vazgeçilmez oldukların düşünüyorlar.
Bazılarına göre onların arkası çok kalın.(Ne demekse)
Bütün bunların hastalıklı insanlar olduğunu düşünüyorum.
Sağlıklı olduklarını bilsem daha mutsuz olacağım.
O zaman da Seyrani’yi dinleyecek ve dünyayla ilgili değil belki ama
Yenişehir ile ilgili umutlarım tükenecek.