Dolar 34,6904
Euro 36,7503
Altın 2.961,86
BİST 9.652,00
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 16°C
Parçalı Bulutlu
Bursa
16°C
Parçalı Bulutlu
Cts 14°C
Paz 12°C
Pts 9°C
Sal 10°C

ADD’den 19 Mayıs mesajı

ADD’den 19 Mayıs mesajı
23 Mayıs 2011 00:58
A+
A-

Atatürkçü Düşünce Derneği, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle mesaj yayınladı.

ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan imzalı mesajda şöyle denildi:

Sevgili gençler; 19 Mayıs ruhunu, yani her alanda tam bağımsızlığı, özgürlüğü, ulus egemenliğini, aydınlanmayı hayata geçiren Anadolu İhtilalinin, Ulusal Kurtuluş Savaşının değerini iyi bilmeli, asla unutmamalı ve unutturulmasına da izin vermemelisiniz.
19 Mayıs olmasa idi ondan sonraki gelişmeler yaşanmaz ve bu günlere gelemezdik.
Osmanlı 20 milyon nüfuslu bir din devleti idi. çağın aydınlanmasını yakalayamamıştı. Toplumsal ekonomik olarak Ortaçağı yaşıyordu. Az sayıdaki aydın bu durumdan şikayetçi idi. Yenilenmeyi de istediler ama güçleri yetmedi. Çünkü laiklik olmadan bir ülkenin çağdaşlaşması mümkün değildi.
Aydınlanmayı, yenilenmeyi sağlayan Atatürk’tür. Din devletinden ulus devletine, ortaçağ karanlığından çağdaş toplum düzenine giden yolu Atatürk Kurtuluş Savaşı ile açtı. Sonrasında ilan edilen Cumhuriyet ve hayata geçirilen devrimlerle başardı.
Öz’ü çağdaşlaşma projesi olan Kemalizm, Cumhuriyet olgusu Atatürk’ün kafasında çok önceden vardı; ortaçağdan çağa, aydınlanmaya geçilecektir.
Çağdaşlaşmanın, Batı gibi olmanın ön koşulu siyasi bağımsızlıktır. Ama yetmez. Ekonomik, kültürel her alanda bağımsız olmak yani güçlü olmak gerekir. Cumhuriyet amaçtır. Atatürk’ün düşüncesi bu idi.
Milli mücadelenin kökleri, direnişin ortaya çıktığı 1915 yılı, Çanakkale Savaşlarına dayanır. Mustafa Kemal 25 Nisan’da saldırıya geçen üstün düşman kuvvetleri karşısında tutunamayıp geriye kaçmakta olan bir birliğin önüne geçer, onları “düşmandan kaçılmaz” diye uyarır. Erler cephanelerin tükendiğini söyleyince süngü taktırır ve yere yatmalarını emreder. Onlar yere yatınca düşman askeri de yere yatar. Mustafa Kemal bu anı; “Kazandığımız an bu andır” diye anlatır. Alacağımız ders; başarmak için mücadeleden ve risk almaktan kaçılmamalıdır.
Ne var ki Çanakkale’deki başarıya karşın Osmanlı diğer cephelerde yenilmiş, Mondros Ateşkes Antlaşması imzalanmış ve İtilaf devletleri vatanı işgale başlamışlardı.
Yine Mustafa Kemal 1918’de Liman Von Sanders yerine, Yıldırım Orduları Gurubu komutanı olarak Adana’ya giderken elindeki silahların bir kısmını Mersin, Antep ve civar illerde dağıtmış “örgütlenin, savaşa hazır olun” demişti. Aslında Çukurova- Antep savunmalarının çekirdeği böyle oluşmuştu. Mustafa Kemal İngilizlerin İskenderun’da karaya asker çıkarmalarına da izin vermedi. Görevinden alındı, İstanbul’a döndü. O İstanbul’a gelirken (13.11.1918) İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan gemilerinden oluşan 55 parça müttefik donanması da İstanbul Limanına giriyordu. Mustafa Kemal İstanbul’da 6 ay kaldı. Anadolu İhtilalini planladı.
19 Mayıs 1919 bu planın gerçekleşmesi için Mustafa Kemal’in Samsun’a çıktığı Türk Milletinin yıldızının parladığı gündür. 22 Haziran 1919’da Amasya Genelgesi ile halkın öncülüğünde kurtuluş planı açıklandı. 1921 Anayasasının ilk adımı atıldı. Erzurum’da biraz kapalı, Sivas’ta tamamen açık bir şekilde tüm dünyaya Milli Mücadele duyuruldu, ilan edildi. Cumhuriyet, iç ve dış düşmana karşı asker – sivil (ordu – ulus) el ele verilen mücadele, Anadolu İhtilali sonunda kuruldu.
Siyasi bağımsızlık elde edilmişti. Sırada tam bağımsızlık için gerekli olan ekonomik, kültürel, sosyal, adli, askeri…vs devrimler vardı.
Gerçekleştirilen devrimlerle tam bağımsızlık ekseninde ulus egemenliğine ve bölünmez bütünlüğe dayalı, demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin alt yapısı oluşturuldu.
Milli mücadele sürecinde Cumhuriyetin ilanında ve sonrasında aydınlanmaya karşı duran, devrim karşıtı güçler vardı. Ama o zaman güçlü bir ulusal inanç, idarede de vardı, başaramadılar. Cumhuriyeti yıkamadılar. Aydınlanma sürecini geriye çeviremediler.
Bugün 92 yıl sonra karşı devrim: tam bağımsızlık ve ulusal egemenlik temellerinde yükselen Cumhuriyetimizin; “demokratik, laik, sosyal hukuk devleti” niteliklerini aşındırmaya, ulusal devleti yıkıma uğratmaya, toplumu etnik – dini ayrıştırmaya ve ortaçağ karanlığına dönüştürmeye çalışıyorsa; demek ki tarihimizden ders alamamışız.
Oysa toplumların geleceği tarihi doğru okumaktan, tarihten ders almaktan geçer.
Gençler, Atatürk’ün Sizlere armağan ettiği 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramında sizlere sesleniyorum;
Tarihimizi okuyun, doğru bilin. Tarihimizi bilmez, anlamaya çalışmaz, tarihten ders almaz iseniz, Sevr’de çizilen haritanın bugün yeniden çizilmekte olduğunu göremez, tarihi tekrar tekrar yaşarsınız.
19 Mayıs 1919, Kurtuluş, laiklik, aydınlık, demokrasi, tam bağımsızlık demektir. Cumhuriyet demektir.
O’nu iyi korumalı, Atatürk’e layık olmalısınız. Hepinizi sevgiyle selamlıyorum.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Mesaj gönder
1
Merhaba
Merhaba, size nasıl yardımcı olabiliriz?