BÜLENT CİNGİL’LE UĞRAŞMAYIN MUHTARLAR…
Ürettiği mahsulünü maliyetine dahi satamayan, bu yüzden de kredi borçlarını ödeyemeyip icralık olan köylülere alıştık. Borcu olmayan çiftçinin hemen hemen hiç olmadığını biliyoruz. Her 10 çiftçiden 3´ünün icra takibinde olduğunu da ekleyelim. Diğerlerinin de icra takibine düşmemek için kaçtığını hatırlatmamda yarar var. Borcunu ödeyemediği için hapiste olan çiftçiler var desem bana yalancı muamelesi yapmazsınız diye düşünüyorum… İcra müdürlüklerinde dosya patlaması yaşanıyor. İnanmayan hareketliliği yerinde inceleyebilir. Yenişehir´deki çiftçilerin bankalara olan toplam borcunun 400 milyon TL´nin üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Çiftçi satacağı ürünlerden toplayacağı paranın tamamını borcuna yatırsa dahi borçlu çıkacak. 40 kuruşa mal edilen domates 25 kuruştan satılacak diye kehanette bulunsam bunun neresi kehanet diyeceksiniz. İşte o zaman işin içinden çıkmak hayli zor. Mahsul fiyatları yerinde sayarken, hatta gerilerken mazotuydu, gübresiydi, tohumuydu, ilacıydı, işçi parasıydı derken çiftçi ne olduğunu anlayamadan bataklığa gömüldü. Bataklık dediysem bir zamanlar Yenişehir Ovası´nda mandaların keyifle yuvarlandığı bataklıklardan söz etmiyorum. Çiftçinin bataklığa gömülürken keyif aldığını sanmıyorum. “Borcu olmayan çiftçi, çiftçiliği bırakmış çiftçi demektir” sözünü ise çok tuttum. Memleketten değişik çiftçi hikayeleri duyuyorum. Çiftçilik yapan Baba ve iki oğlu hapiste, anne ise firarda. Suçları ise aldıkları traktörün kredisini ödeyememek. Traktör kadının üzerine yapılmış. “İki yıl ödedik, ikinci yıl bizim adam ödeyemedi” diyor kadın. “Sonra icra memurları geldi eve, bizim mallara, eşyalara baktılar beğenmediler. Sonra bir kağıt imzalattılar bizim adama. Oradan da diğer kefil olan bizim büyük oğlanın evine gittiler. Onun da eşyalarını beğenmediler. Ona da imzalatmışlar bir şeyler. Sonra da Ocak ayında geldiler, önce oğlumu, sonra da eşimi tutuklayıp götürdüler, koydular cezaevine…” Bir zamanlar köylüyü doyuran, esnafa bayram ettiren toprakları satıp kurtulmaya çalışıyor çiftçi. Ülkenin gerçek gündemini saptırıp ıvır zıvır konularla milleti daha ne kadar kandıracaklar acaba? 3 çocuk yapın diyen Başbakan geçtiğimiz gün de sezaryene karşıyım diye buyurmuş. Neyimiz doğal ki çocuklarımız doğal yoldan doğsun Sayın Başbakan? Sizin oğlanın zenginliği de doğal yollardan mı mesela? Evine haciz gelenlerin sesleri sizin oralardan duyulur mu ki? Mesela, ismi lazım değil, geçtiğimiz gün gittiğim bir köy kahvesinde masada oturan 4 köylünün toplam borcuyla Yenişehir Belediyesi´nin borcu ödenemese de Galatasaray´a adam gibi bir topçu transfer edilebilir Çiftçiye de kızmıyor değilim hani, Köy köy gezip “Maşallah Ak Partimizin hizmetleri sayesinde çiftçimizin yüzü gülüyor, çiftçimiz günden güne daha da güçleniyor diyen AKP´li milletvekiline iki çift laf edip okkalı bir yanıt vermekten uzak duruyorlar. Onları da anlıyorum elbette. Köye kadar gelen misafir sonuçta. Unutmadan söyleyeyim, İstanbul Milletvekili Hakan Şükür Yenişehir´e kadar gelmiş sonra köylerimize teşrif etmiş. İnsan bir çocuk bahçesi açar değil mi Yenişehir´e? Allah´tan bunu dile getirebilen muhalefetimiz var… Bir de unutmadan bir dedikoduyu paylaşayım sizlerle. Yenişehir Köylere Hizmet Götürme Birliği´nin hafta içinde kongresi yapıldı ya… Birlik encümeninde bir yıl görev yapacak 2 muhtar ve 2 il genel meclisi üyesi seçildi hani… Bunlardan biri AKP´li İl Genel Meclisi üyesi Fatih Adalı oldu… Diğeri ise son dakika sürpriziyle CHP´li İl Genel Meclisi üyesi Hasan Aslantaş. Son güne kadar adaylığını gizleyen Aslantaş´ın seçilmiş olmasının Bülent Hamdi Cingil´i sinirlendirdiğini duydum. Hatta oy kullanan muhtarlara terbiyesini bozmadan (!) tepkisini de dile getirmiş. Muhtarlar, dikkatli olun derim ben. Kiminle uğraştığınızın farkında değilsiniz…
aynen seçim zamanı millit bişey demiyo ayakta alkışlıyo şimdi bağrıyolar ama seçim zamanı gelsin yine bizim milletimiz akp nin arkasında gezer alkış tutarlar
aynen seçim zamanı millit bişey demiyo ayakta alkışlıyo şimdi bağrıyolar ama seçim zamanı gelsin yine bizim milletimiz akp nin arkasında gezer alkış tutarlar