Dolar 35,1981
Euro 36,7471
Altın 2.968,65
BİST 9.724,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 8°C
Hafif Yağmurlu
Bursa
8°C
Hafif Yağmurlu
Paz 15°C
Pts 12°C
Sal 11°C
Çar 11°C

Burak Küntay Merkez Sağ Hareketi’ni anlattı

Burak Küntay Merkez Sağ Hareketi’ni anlattı
20 Mayıs 2010 14:50
A+
A-

Demokrat Parti geleneğinden gelen genç siyasetçi Burak Küntay tarafından başlatılan ve Merkez Sağ’ın yeniden tanımlanması ile Türkiye’nin sorunlarına yönelik fikirler üretilmesi amacıyla başlatılan Merkez Sağ Hareketi, Küntay’ın DP ve Anavatan Partisi içindeki arkadaşları, akademisyenler ve gençlerle birlikte çalışmalarına devam ediyor.
Bahçeşehir Üniversitesi’nde hem “Hükümet ve Liderlik Okulu”nun hem de “Amerikan Araştırmaları Merkezi”nin başkanlığını yürütmekte olan ve aynı zamanda FDD’nin (Foundation for Defence of Democracies)  Kıdemli Analisti olarak çalışmalarını sürdüren Burak Küntay Merkez Sağ Hareketi’ni Yenisehir.com yöneticisi Tayfun Sırman’a anlattı.

Merkez Sağ’ı zamanın şartlarına göre tarif etmek…

“Gençleşen Türkiye’nin genç nüfusunun sorunlarına genç bir perspektifle çözüm üretmek, ilerleyen Türkiye’nin ilerlemekte olan toplumunun önünü ilerici bir bakış açısı ile açmak, büyüyen Türkiye’nin büyük geleceğini büyük bir vizyonla belirlemek için Merkez Sağ Hareketi ortaya çıkmıştır” diyen Burak Küntay, bu hareketin Türkiye’nin yeni yüzyıldaki vizyonunu tartışmak için kurulmuş bir oluşum olduğunu söylerken Merkez Sağ Hareketi’nin bir siyasi parti hareketi ya da partileşme yolunda giden bir oluşum olmadığını vurguluyor.
Hareketin, Merkez Sağ’ın dününe inanmış ve Merkez Sağ’ın geleceğini yeniden zamanın şartlarına göre tarif etmek isteyen Merkez Sağlılar tarafından başlatılmış bir proje tartışma platformu olduğunu da dile getiriyor.

Merkez Sağ Hareketi ve bu hareketin çıkış noktası nedir?

90’lardan itibaren Türkiye’nin gidişatına duyulan memnuniyetsizlik bu hareketin çıkış noktası  olmuştur. 50’ler ve 60’larda Demokrat Parti ve 60’la 80’ler arası Adalet Partisi’nin 1945’te Dörtlü Takrirle başlayarak yürüttüğü bu felsefe Türkiye’de demokratikleşmeyi ihya etmiş ve yine bu felsefe 1987’ye kadar devam etmiştir. Bu felsefe, Özal’ın ölümüyle değil, ANAP Hükümeti’nin meclisi aşıp halka taşımış olduğu referanduma ve dönemin yasaklarıyla büyük darbe almıştır. Bu olaylardan sonra ortaya çıkan görüşümüz, felsefi boyutu olan projelerin 40 yıl sürdüğüdür. Merkez Sağ oluşumunun amacı da 2010-2050 yılları arasında Türkiye’nin  ekonomik ve genel olarak kalkınması, dünya çapında lider ülke haline gelmesi yine dünya çapında ekonomik, diplomatik saygınlığının artmasıdır. Ancak 2050’den sonra çağın gerektirdiği çözümleri getiren yeni felsefelerin, farklı düşünen gençlerin var olması gerekir.

Merkez Sağ siyasi bir hareket midir?

Siyasetçiler her şeyi vatan millet uğruna yaptığını söyler. Bunu hangi proje, hangi düşünce, hangi vizyon ve somut öngörüyle yaptığını sorduğunuzda eğer cevap yoksa siyaseti sadece kendisi için yapıyordur. Fakat bu saydıklarımızın cevabı kendisinde varsa bunu milleti için yapıyordur. Teşkilat rozet, unvan işi değildir. Teşkilat, bulunulan her ilin, her ilçenin tanınması, sorunlarının algılanıp çözülmesi işidir. Merkez Sağ Hareketi genç dinamik temsilcileriyle algıladığı sorunlara yeni çözümler üreterek çözmeyi hedefler.
Merkez Sağ bir harekettir, bir siyasi parti değildir ve olmayacaktır. Herhangi bir siyasi makam amacı yoktur. Amaç fikir üretmek, sorunları çözmek ve üretmeden tüketmenin önüne geçmektir. Parti tabeladır. Gerekli olan fikir ve düşüncedir.

Nasıl bir Merkez Sağ?

Merkez Sağ, daha laik, daha dindar, daha açılımcı, daha milliyetçi diye halkı kutuplaştırarak halkın oyuna talip olanların karşısındadır. Halkı eğiterek, geleceğe ve ekole değer verip anlatarak kendini anlatacaktır. Merkez Sağ Hareketinin atılım süreci başlamıştır. Hiçbir statükocu, dar kalıp dimağ önüne geçemez.
Sağ-Sol, ihtilal, ekonomik dış yardımlar, uzun yağ-gaz kuyrukları, köprüsüz İstanbul, bilgisayarsız ev, telefonsuz hayat, uçaksız seyahat gibi kavramlarla tanışmamış insan sayısı Türkiye’de %80’lerde. Bu insanlara yol, köprü, elektrik gibi kavramları anlatmak bir sonuç getirmez. Merkez Sağ Hareketinin büyük çağrısı sonsuz yenilenme, kavgasız fikir alışverişidir. Türkiye Cumhuriyeti’ni dünyanın lider ülkesi yapmaktır.
Halkın isyan hareketi olan merkez sağ 1946–1986 yılları arasında seslendirilmiş, 1 muhtıra ve 2 darbeyle isyan körüklenmiştir. 87’den sonra halk isyanı söylemlerin dışına çıkmıştır. Türk milletinin milli, maddi, manevi, dini, sosyal haykırışına hitap edemeyecek, statüko koyucu partiler Merkez Sağı temsil edememiştir.
Bu büyük bir ütopya gibi gelebilir. Bu hareket silkinmemizi sağlayacaktır. Dar değil, geniş düşünmemize, var olan potansiyelimizi ortaya çıkarmamıza sebep olacaktır.
Bu hareket ekonomik güçlenmeyi diplomatik alanda dış politika konularında güçlenmeyi, jeopolitik önemimizi kullanabilmeyi, inancı, sosyal politikayı geliştirebilmeyi, dünyada olup biten olayları olduktan sonra değil öngörüleriyle daha öncede çözebilmeyi amaçlamaktadır. Tüm bunları Merkez Sağ Hareketinin genç ekibi sağlayacaktır.

Bursa’nın her ilçesi ayrı bir zenginlik kaynağı

Siyasi Partiler bizim fikirlerimizi kullanabilirler. Ekonomik gelişim için sıradan metotlar yerine ülkesel değil yöresel politikalara öncelik verilmelidir. Örneğin Bursa’yı ele alalım, Bursa’nın her ilçesi ekonomiye farklı alanlarda katkı sağlamaktadır. Karacabey’e, Yenişehir’e, İnegöl’e, Gemlik’e özel projeler üretilecek, genel değil yerel çözümlerle sonuca ulaşılacaktır. Sanayi sadece İstanbul ve Ankara’yla sınırlı kalmamalıdır. Fiskobirlik, Marmarabirlik gibi üreticiden malı alıp direk yurtdışına pazarlayacak pratiklik ve cesaret gerekmektedir. Vergiler düzenerek sağlam bir bilişim ağıyla denetlenmeli, cezalar yükseltilip vergiler azaltılmalıdır. Dış ticaret daha sıra dışı olmalıdır. Örneğin Japonya’ya mal satmamız oldukça zor. Bu gibi ülkelerle ticari anlaşmalar yapıp Honda ve Toyota gibi büyük firmaların burada fabrikalar açması sağlanmalıdır. Bu sayede istihdam ve üretim artacaktır.

Tüm vatandaşlara eşit sağlık hizmeti

Ücretli hastane ve devlet hastanesi kavramları olmayacaktır. Hepsi sigortalarıyla hizmet alabileceklerdir. SSK’lı vatandaşın verilen hizmet maaşından kesilmektedir. Özel hastane açan iş adamlarından vergi alınmayacak, sigortalıların kartları olacak ve bu kartlarla yeşil kart gibi fakat tüm özel hastanelerden hizmet alabilecektir.
Devlet küçülecek, otorite artacaktır. Devlet asli görevleri olan güvenlik, eğitim, sağlık, ulaştırma gibi görevleri denetlemeli ancak bunların taciri olmamalıdır. Her gelen hükümet kendi kadrosuyla gelmektedir. Devlet kadrosunda şişkinlik vardır. Uzun vadede emekli olacak kadro gerekmektedir. Lüzumsuz bürokratlar kadrolarda olmamalıdır.

Eğitimde eşitsizlik ve katsayı meselesi

Eğitim eşitsizliği kalkmalıdır. Meslek liseleri teşvik edilerek ara eleman yetiştirilmelidir. Hatta meslek lisesi çıkışlılara bölümleriyle ilgili ek puan verilmelidir. Meslek Yüksek Okulları  bu şekilde özendirilmeli kısa dönem askerlik hakkı tanınmalıdır. Bu sistem sayesinde üniversitelerdeki şişkinlik azaltılacaktır. Ayrıca hiç bir insan 15-16 yaşında verdiği karardan ötürü  tüm hayatı boyunca sorumlu olmamalıdır.

Yasama-Yürütme-Yargı

Denetleme sınırsız, yaptırım sonsuz olmalıdır. Her erk birbirini hem en üst düzeyde denetlemeli, baskı yapmamalıdır. Gerçek erkler ayrılığı budur. Bu olmadan demokrasi beklenemez. Yeni bir sistem oluşturulmalıdır. Ne ABD Başkanlık sistemi ne de Fransız yarı başkanlık sistemini alarak değil, Türk halkının yapısına tarihine uygun, hassasiyetine önem veren bir şekilde yeniden yapılandırılmalı ve bu sistemde mutlak denetim, sıfır baskı olmalıdır.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Mesaj gönder
1
Merhaba
Merhaba, size nasıl yardımcı olabiliriz?