Hayatımın son beş yılında az konuştum ama çok dinledim.
Konuşanlar hep şikayet ettiler.
Sorunlarını anlatanlar içinde çözüm arayışı içinde olanlara, çıkış arayanlara rastlamadım.
Sadece konuşan, sadece şikayet eden ama gereği konusunda kılını bile kıpırdatmayanları hiç anlayamadım.
Onlar da sorunlar büyüdükçe şikayet edip birilerini suçladılar.
Birileri çıksın, bu sorunları dert edinsin. Karşı koyup mücadele etsin. Herkese haddini bildirsin ve bu insanların bu sorunları sona ersin istediler.
Güç olamayan siyasi partilerimiz, sivil toplum örgütlerimiz, kendi üyeleri de dâhil olmak üzere kimseye güven veremiyor. İnsanımız kendini yalnız ve güçsüz hissediyor. Yaşadığı sorunları konuşmak istiyor ama bunun sorunlarını küçültmeyeceğini düşünüyor.
Sonuç olarak iki kişi bir araya gelemiyor. Herkes, bulunduğu yerde ne yaşıyorsa yaşıyor.
Bu durum belki her zaman böyleydi. İnsanların, kendilerini yönetenlerle ilgili sorunları hep vardı. Ancak hiç bu kadar çaresiz, hiç bu kadar yalnız değildiler.
Sorunları sıralamak ya da havale etmek yerine, çözüm için çaba harcamak daha akıllıca olacaktır.
Muhtarlar Derneği’nin yaptığı açıklamayı görünce bunlar geldi aklıma.
Dernek Başkanı Yücel Ok, “çiftçiler duyarlı olmalı” diye buyurmuş.
Muhtarların, İlçe Tarım Müdürlüğü’nün duyuru zafiyetini örtbas etmeye çalışıyor.
Sözüm ona onları aklamaya çalışırken kendi sorumluluğunu unutturacak.
Her konuda her şeyi bildiğini sanan bu ukala, aklınca sorun çözüyor.
Küçücük bir değişikliği duyurmaktan aciz bu muhterem, çiftçiye görev ve sorumluluklarını hatırlatıyor.
Daire amirlerini akıl veren, hesap soran bu “ne oldum delisi” bu kez çiftçiye dalaşıyor.
Çiftçinin mağduriyetini çiftçiye yıkarak işin içinden sıyrılmak istiyor.
Susmayı bilse göze batmayacak.
Ama konuşuyor.
Bir şey yapmadan, sorumluluk üstlenmeden konuşuyor.
Muhtarların başkanı, kendisi için muhtarları korumaya çalışıyor.
O muhtarları kimin seçtiğini ve görevlerinin ne olduğunu unutarak,
“ Muhtarlarımız yazıları asıyor, çiftçiler okumuyor” diye şikayet ediyor.
Köylerimizde, işler bilmem nereye asılan duyurularla yürüseydi zaten senin gibilere ihtiyaç olmazdı.
İlçe Tarım Müdürlüğü, Ziraat Odası ve sen muhtarların başkanı, hepiniz eşek üstünden arpa biçiyorsunuz.
Sizin göreviniz, gelen yazıları asmaktan ibaret değil.
Sizlerin görevi, yapılması gereken her işte, vatandaşın yanında olup eksikleri tamamlamak.
Gerekirse her duyuru için toplantı yapmak.
Gerekirse ev ev dolaşıp işin önemini anlatmak.
Her yıl olduğundan farklı bir uygulama olduğunda, bunun ayrıntılarını vatandaşa anlatmak sizin göreviniz.
Vatandaş okumamış, sonuçlarına katlansın gibi bir açıklamanın adı, baştan savmaktır.
İnsanlara görevlerini hatırlatmadan önce görevlerinizi bilin ve yapın.
Hiçbirinizin hiçbir konuda özel bir hassasiyeti yok.
Çiftçiler devletin verdiği destekleri alamıyorlarsa bunun tek sorumlusu sizsiniz.
Çiftçiler, bu sorumsuzluğu kaydettiler.
