Gelişme ve değişim üzerine
Değişme ve gelişme, kişilerin birey olmasıyla ilgili bir konu.
Bu iki kavramla ilgili yapılacak her sohbet ya da tartışma döner dolaşır, bizi bireye getirir.
Birey, birey değilse,
Kendi doğruları ve yanlışları oluşmamışsa,
Rehberleri eşliğinde hareket ediyorsa,
Sorun bireyle sınırlı kalmaz.
Bireydeki zafiyet onun gittiği her yerdeki insan ilişkilerine yansır.
Bu insanların, rehberlerini değiştiremiyorsanız,
Kendilerini, değiştiremezsiniz.
Onlar sadece rehberlerinin izin verdiği ölçüde ve onlarla birlikte değişim yaşarlar,
Bu da yine rehbere uyum sağlama dışında bir anlam ifade etmez.
Eskiden krallar, padişahlar veya hükümdarlar yönetirdi toplumları.
Daha sonra bu hükümdarlar kendilerini temsil edecek bakanlara devretti bazı sorumluluklarını.
Bu onların tercihi ile olmadı.
Sorunları, tek başlarına halledemez hale gelmeleri getirdi onları bu noktaya.
Bugün ise hemen her demokratik ülkede gönüllü kuruluşlar var.
Bu kuruluşlar sayesindedir ki halk ta gerek yerel yönetimlerin gerekse ülkelerin yönetiminde yerini almıştır.
İşin bundan sonrasında ise yine birey vardır.
Toplumun vazgeçilmezi durumundaki siyasi partilerden başlayan ve derneklere kadar her örgütlenmenin temelinde birey vardır.
Gönüllü kuruluşların başarıları, bu bireylerin gayretlerle mümkün olur.
Bireysel gayretlerin ortaya çıktığı örgütlenmelerde işler daha kolay olduğu gibi bu örgütlenmelerin toplum yaşamındaki yaptırımları da daha etkin olur.
Birey olamamış üyelerden oluşan örgütlenmeler için ise aynı iddiada bulunmak doğru olmaz.
Orada işler, temsilcilik düzeyinde olur ve bu temsilci çoğu zaman başkandan ibarettir.
Bu yapı, bu örgütlenmelerin değişim ve gelişim sürecini olumsuz etkiler.
Bu durumun ülke yönetimine yansıması da aynı oranda yararsız ve olumsuz olur,
Oy kullanarak iradesini yansıtan halkın ya da üyenin tercihleri önemsizleşir.
Gerek gönüllülük esasına göre kurulmuş örgütlenmelerde, gerekse yerel ve merkezi yönetimlerin belirlenmesinde söz ve karar sahibi gibi görünenler karar aşamasında bulunamazlar.
Hem karar hem de uygulama aşamasında olması gerekenlerin olmayışı,
Yönetim hatalarına ve bunların sürüp gitmesine neden olur.
Bireyin ön plana çıktığı yapılar kurulamaz.
Birey, kendi hak ve sorumlulukların bilmeden,
Toplumsal yaşam içinde, kurumsal bir düzen kurmak zorlaşır.
Hayatın her alanındaki eksik ve yanlışların, bir türlü düzeltilemiyor oluşunun nedeni de budur.
Beceriksiz ve kimliksiz rehberlerden bağımsız,
Bireylerden oluşan bir örgüt yapısı,
Herkesin özlemi olsa da bunu başarmak her zaman kolay olmaz.