Gerçekten ispatlamaya hazır mısın?

CHP’den Belediye Başkan Aday Adaylığı başvurusu yapmasına rağmen Yüksekokul’daki görevinden istifa etmeyerek adaylık sorumluluğunu yerine getirmeyen Serhat Ayas’la ilgili haberimizi hafta içinde yayınlamıştık.

Konuya biraz geriden başlayalım;

Yıl 2010. 12 Eylül’de anayasa referandumu yapıldı. CHP ve MHP net bir tavır alarak, AKP’nin hazırladığı anayasanın demokratikleşme getirmeyeceğini, asıl amacın ülkenin bölünmesi olduğunu savunmuş ve halkı “Hayır” oyu kullanmaya davet etmişti. Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Merkezi de aynı duruşu sergilemiş ve “Hayır” yönünde karar bildirmişti.

O dönem ADD Yenişehir Şubesi’nde yönetim kurulunda bulunan Serhat Ayas, ADD’nin “Hayır” yanında taraf almasını eleştirmiş ve derneği Zaman, Yeni Şafak, Bugün, Vakit gibi yandaş gazetelere şikayet etmişti. AKP yandaşı medya, Serhat Ayas’ın yerel basına servis ettiği söz konusu eleştirilerini fırsat bilmiş, yurt genelinde  manşete taşımış ve “ADD’de referandum depremi” şeklinde sunarak AKP’nin ekmeğine yağ sürmüştü. Ayas bu hareketinden sonra ADD’den genel merkez kararıyla ihraç edilmişti…

2014 yerel seçimleri için CHP’den Belediye Başkan Aday Adaylığı başvurusu yapmasına rağmen Yüksekokul’daki görevinden istifa etmeyerek adaylık sorumluluğunu yerine getirmeyen Serhat Ayas’la ilgili haberimizi hafta içinde yayınlamıştık. (Bkz. Süleyman Çelik’le Serhat Ayas neden görüştü?)

Haberimizde Ayas’ın AKP’nin aday adayı Süleyman Çelik’le Yüksekokul’daki odasında özel bir görüşme gerçekleştirdiğini yazmıştık. Ayas konuya ilişkin yazılı bir açıklama yaptı ve açıklamasını tıpkı 2010 yılında yaptığı gibi aralarında AKP’ye yakın duran gazetelerin de olduğu basın kuruluşlarına servis etti. Ayas açıklamasında hiçbir iddiaya cevap vermedi. AKP’nin adayıyla Üniversitedeki odasında ne konuştuğundan da bahsetmedi.

Ayas,  “Hakkımda gazetelerde ve internet sitelerinde yazılan ve tümü düzmece olan bu haberlerin hepsi yalan ve iftiradır. Ben bunları ispatlamaya hazırım” şeklinde ifadeler kullanırken “Peki, bu şahıslar, yalan ve özellikle iftiranın 7 büyük günahtan biri olduğunu biliyorlar mı?” diyerek din sömürüsünde geldiği noktayı gösterdi. Asıl değinmesi gereken konulara ise hiç değinmedi. AKP’ye yakın gazeteler de Ayas’ın açıklamalarını tıpkı 2010 yılındaki gibi fırsata dönüştürüp CHP’de iç karışık olduğunu iddia ettiler.

Serhat Ayas bunu hep yapıyor. Günahtan ve iftiradan bu kadar korktuğunu söyleyen Ayas’a tekrar soralım; Kendisiyle ilgili aşağıdakilerden hangisi iftira veya düzmece ve gerçekten de bunları ispatlamaya hazır mı?

1) AKP’li aday Süleyman Çelik’le Yüksekokul’daki odasında özel görüşme yaptığı mı?

2) Atatürkçü Düşünce Derneği’nden genel merkez kararıyla ihraç edildiği mi?

3) CHP’den belediye başkan adaylığından bulunduğu halde Yüksekokul’daki görevinden istifa etmeyip adaylıktan bir anlamda çekilmiş olması mı?

4) Facebook hesabından gezi olaylarına katılanlar hakkında en ağır ifadeler içeren paylaşımlar yapan AKP’li Ahmet Baştürk’le ortak dernek kurduğu mu?