İznik’te çinileri kırdıran polemik…
Konu İznik’i ilgilendiriyor. Yorumu sitemize gönderen ve isim vermeyen kişi, haberi neden İznik basınıyla değil de bizimle paylaştı bilinmez ama yayınlamaya değer bulduk.
İznik’te bir süre önce Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin her ilçeye bir Osmanlı Çeşmesi projesi kapsamında çinilerle süslü bir çeşme yapılmıştı. Dört kenardan oluşan Osmanlı Çeşmesi’nin üç tarafı İznik çinisiyle kaplandı. Her çinili bölümün altına da çinileri yapan atölyenin ismini taşıyan “Çandar” Çeşmesi yazıldı.
VEZİR-İ AZAM TORUNU
Osmanlı Çeşmesi’deki çini panoların altında yazan “Çandar Çeşmesi” sosyal medya üzerinden bir anda ilçenin gündemine getirildi. “Neden Candar Çeşmesi yerine neden Şehit bir askerin ismi verilmedi” şeklindeki yorumlar, Çandarlı sülalesine kadar uzanan hakaretlere vardı. İsim tartışması, Çandar Çini Sanat Atölyesinin sahibi olan Tamer Candar’ın ailesi ve atalarına kadar uzandı. Tamer Candar, Osmanlı İmparatorluğu’nda Vezir-i Azamlık yapmış ataları Çandarlı İbrahim Paşa ve Çandarlı Halil Paşa’nın 21. kuşak torunuydu. Hakaretlere varan sözler ve yorumlar bardağı taşırdı.
POLEMİĞİ KİM, NEDEN BAŞLATTI?
Tamer Çandar, ailesi ve atalarına yapılan hakaretlere dayanamayıp çeşmenin üç ana bölümdeki çinileri tek tek yerinden söktü. Hem de kırdırarak…
Osmanlı Çeşmesi’ndeki çinilerin sökülmesine varan yorumlar sosyal medyada başlamıştı. İlçede yayın yapan yerel bir haber sitesi de polemiği sürdürmüştü. Sitemize yorum yazan iddia sahibine göre çeşme krizinin başlamasının sebebi siyasi. İddiaya göre İznik AKP İlçe Başkanı Mahmut Tamer Hersekli, söz konusu yerel haber sitesinin cep telefonuna “Patlat Çeşmeyi” mesajı atmıştı. Her ne hikmetse söz konusu mesajın ardından yapılan haberle birlikte sosyal medyadaki polemikler de başlamıştı. Sonuç olarak “Çandar” ailesinin sabrı taşmış ve olan çinili çeşmeye olmuştu.
“PATLAT ÇEŞMEYİ”
İddiayı destekleyen cep telefonu mesajını da sizlerle paylaşalım. Bir siyasetçi bir gazeteciye neden “Patlat çeşmeyi” diye yazar bilmiyoruz. İktidarın genel bir siyaset aracı olarak yandaş medyayı kullanmasına ve iş adamlarına saldırılmasına alıştık. Olay gerçekse yerel siyasette de işler pek farklı yürümüyor demektir. Türkiye’de iktidarın yarattığı acımasız ortam her gün yüzlerce benzer örneklerle ülkenin dört bir yanında yaşanıyor…