Meslek seçiminde ailenin rolü
Çocuk olmak, genç olmak her geçen gün zorlaşıyor. Neden? diyeceksiniz.
Anne ve babalar sürekli yarış halindeler. Aynen hipodromdaki yarış atlarını takip eden bahisçiler gibi… Çocuğu takip etmek önemli. Ama görülen odur ki hep ‘başarı durumu’ takip ediliyor.
Şu günlerde konuşulan tek şey ‘sınav’; üniversite sınavı, KPS, SBS…
Acıyorum çocuklara. Zaten anaokulu ile birlikte eğitim hayatıyla epeyce erken tanışıyorlar. Okulda öğretmenler, evde veliler her geçen gün çember daha da daralıyor. Onca yıla rağmen, ‘eğitimli’ olmalarını sağlayabiliyor muyuz? Meslek seçimlerinde başarılı olabiliyor muyuz? Ya iş hayatları?..
Maalesef… Çoğunlukla, çocukluğunu yaşayamayan, gençliğini tadamayan bireyler yetiştiriyoruz.
Anne babalar olarak bir yandan bizler, diğer yandan eğitim ve sınav sistemi çocuklarımızın hayallerini, gelişimini sınırlayabiliyor. Bu da yanlış seçimler yapmalarına neden olabiliyor.
Meslek seçimi konusunda ailelere büyük görev düşüyor. Çocuğunuzun yanlış seçimleri olabilir. Bu onların sürekli yanlış yapacağı anlamına gelmez. Önemli olan, onları doğru yönlendirmek, destekleyici birtakım önlemler almaktır.
Meslek seçiminde doğru yönlendirme yapabilmeniz için çocuğunuzun ve ülkenin gereklerini dikkate almanız gerekir. Şöyle ki:
• Çocuğunuz o mesleği ne kadar istiyor?
• Kapasitesi ne?
• Aile olarak imkânlarınız eğitim görmesine elverişli mi?
• Şehir veya memleket değişimi söz konusu olduğunda genç bununla başa çıkabilecek mi? İçinde bulunulan psikolojik süreçler göz ardı edilmemelidir. Kimi zaman, farklı şehirlerde okumak sıkıntı yaratabiliyor. Aileden hiç ayrı kalmamış gençlerde bireyselliğe adım attığında depresyon gelişebiliyor. Bu kez eğitimin kesintiye uğraması söz konusu olabiliyor.
Anne baba olarak önceliğiniz;
• Çocuğu iyi gözlemleyip, yeteneklerini izlemek olmalıdır. Bu sadece sayısal yeteneği anlamına gelmemeli, sözel yeteneği de takip edilmelidir.
• Duygularını izlemelisiniz.
• Akademik gelişimini takip etmelisiniz.
• Sosyal gelişimini gözlemlemelisiniz.
Ergenlik döneminde pek çok şeye heves edilir. Yapılan bir şey bırakılıp diğerine geçilir. Süreklilik gösteren ilgi alanı kalıcı olacağından bunun üzerinde durulmalıdır, desteklenmelidir. Genç, hangi alanda kendini geliştirmek istiyorsa peşine düşülmelidir.
Bazen gerçekleşemeyecek hayallere kapılabilirler. Doğru yönlendirilmedikleri takdirde yanlış seçimler yapabilirler. Sık sık sınava girip, bölüm değiştirenlerini görüyoruz. Yıllar geçiyor, arkadaşları hayata atılıyor, bakıyoruz onlar hala öğrenci…
Böyle durumlarda, mesela psikoloji okuyan bir kişi okuduğu yerde mutlu değilse ve doktor olmak istiyorsa hemen meslek değiştirmeye kalkışmamalıdır. İstek, her zaman yeterli olmaz. Fen dallarında başarılı değilse doktor olmayı istemesi onu başarılı bir sonuca götürmez.
Mesleği ile ilgili durumun nasıl çeşitlenebileceğine bakılmalı. Psikoloji okuyan bir kişi pek çok farklı alanda çalışabilir. İnsan kaynakları, eğitim, danışmanlık gibi…
Çift dal eğitime izin veren üniversiteler de yok değil. Ayrıca bir sene kayıt dondurulup üniversite sınavına tekrar girilebilir. Anlayacağınız sık sık bölüm değiştirmek tek çözüm değil…
Tercih aşamasında mesleğin özellikleri de dikkate alınmalıdır. Mesleki kimlik yani… Cinsi kimlik de göz ardı edilmemelidir. Bazı mesleklere yatkınlık cinsiyete ilişkin olarak değişebilir.
Bazen de gençler, ailelerinin istemediği veya kişiliğine uygun olmayan bir mesleği seçebiliyorlar. Öncelikle anne baba olarak bu durumu kabul ediyor olmalıyız. Çünkü ret edildiğinde sağlıklı bir karar alınamıyor. Bu gibi durumlarda esas olan birlikte değerlendirme yapmaktır. Düşünüp akıl yürütülmelidir. Gencin karşısında değil yanında olunmalıdır.
Gençler! Sözüm bu kez size. Ailenizin destek vermesine izin verin, hedef belirleyin, çok çalışın, acele karar vermeyin. Bu süreç çok önemli…
Meslek seçmek bir anlamda hayat seçmek demek… Mesleğiniz dolaylı olarak kimlerin hayatınızda olacağını belirliyor. Toplumsal statünüzü ifade ediyor. Nasıl bir ortamda yaşayacağınızı gösteriyor. Ne yaşayıp, ne yaşayamayacağınıza karar veriyor.
Anlayacağınız, mesleğiniz sizinle birlikte kapıdan giriyor…