Dolar 34,5193
Euro 36,0063
Altın 3.003,45
BİST 9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 8°C
Az Bulutlu
Bursa
8°C
Az Bulutlu
Pts 8°C
Sal 10°C
Çar 12°C
Per 15°C

Meyra Madencilik’e bir tepki daha

Meyra Madencilik’e bir tepki daha
6 Nisan 2020 18:39
A+
A-

Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) Yenişehir Şubesi, Kirazlıyayla köyünde Meyra Madencilik tarafından yapılmak istenen maden zenginleştirme tesisi ile ilgili basın açıklaması gerçekleştirdi.

‘Zenginleştireceğiz diyerek öldürmeyin’ denen açıklamada köydeki ağaç kesimine tepki gösterildi.

CKD Şube Başkanı Serpil Kayar tarafından yapılan açıklama şöyle;

“Uzunca bir süredir İlçemiz halkını meşgul eden,ama aslında çok geniş bir bölgeyi,geneli etkileyecek ciddi bir sorunla karşı karşıyayız.. Kirazlıyayla da yapılmak istenen maden çalışması..Nüfusun hızla arttığı,doğa nın imdat çığlıkları attığı bir zıtlıkta,bir avuç ekim yapılabilecek toprak bulduğumuzda kendimizi şanslı hissedeceğimiz bu dönemde ,yalnızca bölgemizin değil,ülkemizin en verimli,bu nedenle de en önemli ovası olan Yenişehir Ovası nın tahrip edilmesi için bu kadar ısrarlı olunmasını kabul etmek olanaksızdır..Üstelik bir de içinde bulunduğumuz salgın sürecinde kaptı kaçtı oyunu oynar gibi köyde ağaç kesimine başlanması hepimize bu kadarı da olmaz dedirtmiştir.

Zaten yıllardır süren doğaya karşı acımasızlığımız,tahribatımız bize oldukça geriye dönüşümü olmayacak sorunlar açmıştır. Bizler yıllar önce öğrencilerimize ülkemizi anlatırken,dünya üzerinde verimli topraklarıyla kendi kendine yetecek sayılı ülkelerdendir, tarım ülkesidir derdik. Ama sonrasında yavaş yavaş ekilmesi öncelikli olan en kritik ürünlerin ekimi durdu veya azaldı.Hızla betonlaşma başladı.Hem de tarıma en elverişli bölgelerde..Tabii bunun için de ağaç katliamı gerekti.Ardından en düşük yağmur yağışları sele dönüştü,iklimler değişti.Biz ders almadık yine..Her şeye rağmen toprağına sahip çıkıp karnımızı doyurmaya çalışan çiftçimizi teşvik edecek yerde,borçla boğuşturduk.Ürünü ilk elden kendisinden ucuza alırken,mazota,ilaca,gübreye gönlümüzce zam yaptık.Hatta bir de tohum satın aldırdık.Sonra da sen ektin biçtin ama onlar dursun,biz Kanada dan,İsrail den ya da Meksika dan alırız dedik.Ve tarımda da birçok üründe dışa bağımlı hale geldik.Hayvancılık ise çiftçilikten hiç farklı durumda değil.

Belki bu günlere kadar hala durumun vehametini anlayamamış olabiliriz. Ama bu yaşadığımız salgın olayı,aklımızı başımıza getirmiş olmalıydı.Her birimiz can derdine düşerek evlerimize kapanmadan önce marketler yağmalandı. Neden ? Çünkü her şey den mahrum kalabiliriz. Ama aç kalamayız!Besin stoklarımız olmalı değil mi ya?Mercimek,un,pirinç,zeytin,yağ..Ve en önemlisi hayati sıvı su…Bu günlerde tüm dünya salgının aylar sürebileceğini ve sonucunda hazır ürünlerin bitmesi ve yenilerinin rahat ve zamanında üretilemeyeği nedeniyle kıtlık beklendiğinden söz ederken bizde ders alınamamış olması çok üzücüdür.

Bu salgın günlerini elbette en kısa zamanda üzücü kayıplar vermeden atlatmak en büyük dileğimiz.Ama bundan sonra havamıza ,suyumuza ,toprağımıza sahip çıkmak bizim yaşama şansımız için şarttır.Bitkilerde her zaman kullanılan tarım ilaçları bile,dozu çoğaltıldığında tüketen kişiyi,toprağı,suyu zehirliyorsa,maden çıkarmak,çözeltmek,işlemden geçirmek için yapılacak doğa ve su talanını anlamak çok zor olmasa gerektir.

Değişik ülkelerde çok değişik yaşam koşulları nedeniyle, bu tarz salgınlar ileride yine görülebilir.Su ve gıda yine geleceğimizi belirleyen iki temel ürün olarak kalacaktır.Bu nedenle daha da geç kalmadan mevcut olan ekilebilir her karış toprağımıza ve her bir damla suyumuza sahip çıkmalıyız.

Bizler her konuda olduğu gibi ,bu konuda da duyduğumuz sorumluluğu paylaşmak istedik.

Kirazlıyayla da ,toprağına ,suyuna,ağacına sahip çıkmak için ilerlemiş yaşına rağmen sokağa çıkmış direnen kadınlarımız işin kutsallığını göstermeye yetiyor. Bu bilinçle orada olan herkesi saygıyla selamlıyoruz.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Mesaj gönder
1
Merhaba
Merhaba, size nasıl yardımcı olabiliriz?