Reislik zordur,
Kaldırmayı bileceksin ama arkanı değil,
Bulunduğun makamı…
Öyle sağındaki, solundaki, karşındaki adamlardan 50 santim daha yüksek kürsüde oturuyorum diye…
Nasılsa siyasi rakiplerimi tek bir lafımla yerine oturtuyorum diye…
Dünyaları ben yarattım demeyeceksin.
Benim 4×4 arazi aracım var diye…
Benim ayakkabım hakiki deri, kesinlikle su geçirmez diye…
Arka mahallelerin çamurlu yollarında yürüyen,
Ayağı çıplak yoksulları görmezden gelmeyeceksin.
Ben reisim diyorsan, nerenin reisi olduğunu iyi bileceksin…
Reisi olduğun yere hizmet için mücadele edeceksin,
Sonra başka reisliklere, vekilliklere özeneceksin.
Basamak olarak gördüğün bu memleketin üstüne basmayacaksın.
Kırmayacaksın, dökmeyeceksin…
Bir o ülkede, bir bu ülkede kendini yellemeyeceksin…
Hadi yelledin diyelim;
Gördüğün ülkelerden kendi şehrine bir şeyler katacaksın.
Sonra, halkın içine çıkacaksın, sorunları halktan dinleyeceksin.
Şov yapmayacaksın!
Televizyon karşısına geçtiğinde kendini kaybetmeyecek, kendini reis-i cumhur zannetmeyeceksin.
Çıktığın TV programlarına para ödemeyeceksin…
Dindar nesil yetiştireceğiz diyen genel başkana özenip kindar olmayacaksın.
Mesela, sana oy vermedi diye, çoluğu çocuğu olan personelini tuvalet temizliğine göndermeyeceksin.
Gönderiyorsan da sana sorulduğunda “Haberim yok, ben şehir dışındaydım” demeyeceksin.
Yaptığın işe imzanı atacaksın.
İnsanların gönüllerinde reis olacaksın.
Twitter´da değil.
çok güzel yazı tebrik ettim !