Sağ elin verdiğini sol el görmeyecekti…
T.SIRMAN / Yenisehir.com
İlkokulda kokulu silgisi ve 24’lü pastel boya takımı olanlar vardı. Bir de önlüğü yırtık olanlar…
Kırmızı çoraplı, çok havalı bir kız vardı mesela. Bütün sınıf o kızı seviyorduk.
Evden ekmek arası peynir getirenlerimiz vardı. Çikolata yiyenler ve çikolatanın tadını bilmeyenler…
Çöp kutusunun etrafında konuşanlar falan.
Sonra bir arkadaşım vardı, epey fakirdi.
Önlüğünün içine kazak giyiyordu, montu yoktu.
Okuldan mont dağıttılar montu olmayanlara…
Bot falan da verdiler.
Bütün sınıfın önünde adları okundu, botları ve montları aldılar.
Çocuktuk anlamıyorduk.
Bu işte bir kötülük bir çocuğun onurunun çiğnenmesi vardı.
Evet eğitimci olmalarına rağmen o günlerde bizim öğretmenlerimiz bunu düşünememişti…
İleride siz öğretmen olursanız düşünün mesela.
Dünyada adalet yok demek kolay, adaleti belirleyenler biraz da biz değil miyiz ?
Adalet sendin. Dönüp dolaşıp bulamadığımız şeydir belki de adalet…
***
Ahmet Batman’ın Soğuk Kahve adlı kitabından bir bölümü aktardım sizlere.
Yazarın yaşını dikkate alacak olursak muhtemelen 70’li yılların sonu.
Sınıfın huzurunda onuru kırılan yardıma muhtaç çocuklardan bahsediyor.
Yıl 2013…
Yardıma muhtaç çocuklar halen var. Sayıları da oldukça fazla.
10 yılı aşkın süredir bin bir çeşit göz boyamasıyla Türkiye’yi yöneten AKP’nin değiştiremediği gerçeklerden biri yoksulluk.
Batman’ın kitabında anlatılan yardım hikayesinden farklı olarak artık yardımlar 30-35 kişilik sınıfın önünde değil, basına servis edilen fotoğraflar eşliğinde on binlerce kişinin göreceği şekilde yapılıyor.
Yenişehir İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün “Yalnız Değilsiniz” isimli proje toplantısından bahsediyorum.
Toplantıya katılıp poz verenler muhtelif…
İlçe Emniyet Müdürü Tuncay Gönültaş, Cumhuriyet Savcısı Serdar Koç, Yenişehir Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Baştürk, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Halit Dereli…
Toplantıda “Yalnız Değilsiniz” projesi hakkında katılımcılar bilgilendirilmiş…
Proje ile Yenişehir’de yaşayan, risk altında bulunan, suça sürüklenmiş, sokağı yurt edinmiş, madde bağımlısı ya da benzeri kötü alışkanlıklar edinmiş çocukların topluma faydalı bireyler olarak hayata uyum sağlamaları amaçlanıyormuş.
Toplantının sonunda suça sürüklenmiş 10 çocuğa, kıyafet ve kırtasiye ürünlerinden oluşan çeşitli hediyeler takdim edilmiş.
Onlarca poz çekilmiş.
Mahcubiyetleri her hallerinden belli olan çocuklara sözüm ona yardımda bulunulmuş.
Önlerine koyulan pastalardan, gazozlardan utana sıkıla birer yudum almışlar.
Belli ki boğazlarının düğümlendiğinin farkına varmamış koca koca adamlar.
Evet,
Dönüp dolaşıp bulamadığımız şeydi belki de adalet…
Ve kim ne derse desin, basına servis edilen o pozlarda Adalet de yok Kakınma da…
Sağ elin verdiğini sol el görmez. İslam’ın emri böyledir. Bun emre karşı gelmek ne anlam taşır?