En azından, kolay olmasa da deneyebilirsiniz…
Her girilen saplantının öncesinde yaşanmış bazı olaylar vardır…
İster kader deyin geçmişe, isterseniz demeyin…
Ne derseniz deyin ama geçmişte kalan gerçek bir zaman dilimini ortadan kaldıramazsınız, şimdi hayal olan o anı şu an için bir daha yaşayamayacak olsanız da…
Bu cümlemi incelemeniz bile yetecektir size, saplantının ne demek olduğunu anlamanız açısından…
Konu üzerinde, elimize gözümüze bulaştırmadan biraz daha açılım yapacak olursak saplantının nedeni daha iyi anlayabiliriz…
Nedeni de anlaşılan bir problemin üstesinden gelmek de zor olmasa gerek, paranoyak olunsa bile…
Bence paranoyanın beslenme kaynağı da saplantının nedeninin bulunamamış olmasıdır…
Başlangıç olarak da kadere inanmak ile inanmamak noktasında olan insanlardan farklı düşünerek yola çıkabilir…
Nasıl mı?
Bir daha yaşayabilmeyi çok istediğimiz bir zaman dilimidir genellikle saplantılarımızın temeli…
Bir daha da yaşanamayınca hele ki bir de karşı cins ile yaşanan bir geçmiş zaman dilimi ise saplantının nedeni, işler iyice raydan çıkmış demektir…
Çözümü anlatıyorum iyi okuyun burayı…
Yazıyı okumayı bir an önce bitirme hızınızı yavaşlatın bakalım şimdi…
Öncelikle geçip giden zamanın, nehirde akan bir su olduğunu varsayın…
Ve o nehirde yıkandığınızı düşünün bir an…
Nehrin içinde herhangi bir yerde akan su size dokunuyor…
Hiç bir zaman bir daha aynı yerde ve size dokunan aynı su ile yıkanma şansınız yok…
Anladınız mı, yok böyle bir şansınız…
Nehirde aynı yerde aynı su ile yıkanma inadına girmek aptallıktır desem aptalları gücendiririm…
O zaman yapılacak olan ve de hiç bir zaman yapmayı başaramadığımız şey nedir biliyor musunuz?
Nehirde keyifle yıkandığımız o anı güzel bir hatıra olarak arşivdeki yerine bırakmak…
Nehir de çok, su da çok..
Aynı nehirde, aynı su ile yıkanmaya çalışan, şu an et reyonlarında ithali bulunanlar da çok…
Ne aynı suyu bulmak mümkün ne de aynı sizi…
Yaşlanıyorsunuz, fark etmediniz mi?
