CHP Genel Başkan Yardımcısı, Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Yenişehir’de tarımsal sulama alanında yaşanan sorunlarla ilgili bir basın toplantısı düzenledi.
Partisinin Yenişehir İlçe Teşkilatı’nda parti yöneticileri ve habercilerle bir araya gelen Sarıbal, tarımda yaşanan sorunların kökenlerinin eski yıllara dayandığını vurguladı.
Yenişehir çiftçisinin sulama konusunda karşılaştığı sorunları bildiklerini ve çözüm yolları da geliştirdiklerini belirten Sarıbal, suyun yönetiminin iyi bir biçimde yapılması gerektiğine işaret etti. Yenişehir’de arazilerin üç ayrı kaynaktan sulandığını ifade eden Sarıbal şunları kaydetti: “Tarımsal sulama suyu, Boğazköy Barajı’ndan kendi cazibesiyle, Yeraltı Sulama Projesi’nden ise pompalarla yer altından çekilip depolar aracılığıyla tarlalara ulaştırılıyor. Hepsinin maliyeti ayrı ayrı. Yetkililer önce, ‘Sulama için su saatleri vereceğiz’ dediler. İyi güzel. Ancak, ekonomik krizden ötürü vazgeçtiler. Saatlerin alınmasını şimdi çiftçiye dayatıyorlar. Suyun tonunu 40 kuruştan başlayıp 30 kuruşa inmişler. Cazibeyle geleni ise 10 kuruşa indirmişler. Bunları harmanlamamız gerekir. Pompa sistemiyle çekilen suyu alan üretici bu işin altından kalkamaz.”
Tarımsal sulamanın tüm yönleriyle mercek altına alınıp elde edilen sonuçlara göre bir planlama yapılması gerektiğine işaret eden Sarıbal sözlerini şöyle sürdürdü: “Her tarlanın ağırlığı, kumlu, killi olması birbirinden ayrı ayrı. Hiçbir tarla birbirine benzemez. Hepsinin ayrı ayrı bir su tüketim raporu olmalıdır. Sulama Birliği devletin artık. Mühendis ve tekniker göndermeli, toprakların su talebini ortaya konmalı, o biberin kaç litre suyla sulanacağını belirlemelidir. ‘Suyun fiyatı şu, gidin sulayın’ diyorlar. Doğru su yönetimi şart. Su, artık dünyanın en kıymetli şeyi. Su meselesi demek, bir memleketin varlığı demektir, buğday arpa, yulaf, çavdar, et, süt, demektir, su demek hayat demektir. Su açısından dünyanın yoksula yakın ülkesiyiz. Her yıl sularımız azalıyor. Dolayısıyla ciddi bir problemle karşı karşıyayız. Sayaç meselesini bir süre ertelemelerini istiyoruz.”
Tarımsal sulamada yaşanan sıkıntısının çözümü için yapılması gerekenleri anlatan Sarıbal sözlerini şöyle tamamladı: “Her sayaca bin 500 lira diyorlar. Her ayrı ayrı parsele birer saat gerekiyor. Hem herkesin tarlasının başında vana da yok. Bir de böyle bir dert var. Her tarafı bir sorun yumağı. Su saatleri en azından birkaç yıl daha zorunlu olmasın. Mutlaka zorunlu olacaksa, sayaçların bedelini devlet ödesin. Ayrıca, derhal mühendisler sahaya inip her tarlanın su haritasını çıkarıp çiftçiye eğitim versin. Alışmışız, bize gürül gürül su gelmeyince sulamadan zevk almıyoruz. Çiftçiye bilgi, eğitim verilmelidir. Yeterli ve dengeli suyla ürün alabileceği gösterilmelidir. Çiftçimiz çok suyun da zararlı olduğunu bilmelidir.”
