Dolar 35,3530
Euro 36,5738
Altın 3.019,98
BİST 9.890,76
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 17°C
Az Bulutlu
Bursa
17°C
Az Bulutlu
Per 17°C
Cum 12°C
Cts 8°C
Paz 7°C

Şimdiki çocuklar…

Şimdiki çocuklar…
3 Ağustos 2010 07:44
A+
A-

Geçenlerde bir arkadaşıma rastladım. Sabahın oldukça erken saatleriydi. Oğlunu servise bindirecekmiş. “Hayırdır,” dedim “Okullar kapanmadı mı, nereye böyle?”
“Yaz okuluna gidiyor teyzesi, spor yapmayı seviyor da…” dedi arkadaşım. Sevmek mi? Pabuç gibi bir surat çocukta, yaz günü sabahın köründe sevgiye tümden kapatmış kapılarını, farkında değil kimse.
Dik dik baktı yüzüme, “hıııııı…” diye garip bir ses çıkardı. Çocukların uykularını alamadığında en tipik harekettir böyle mızıklamak.
Kolay değil tabi, sabahın köründe bir spor macerası almış başını gidiyor. Annesi, “Birazdan havuza girer, açılır,” dedi. “Umarım yüzmeye çalışırken uyuya kalmaz,”diye geçti içimden.
Aslında şanslı çocuklardan biri Mithat Can. Spor yapma imkânına sahip.
Şimdiki çocuklar hareket etmeden yaşıyorlar. Kapının önünden servise biniyorlar. Eve gelip asansöre biniyorlar. Sonrasında takılıyorlar bütün gün bilgisayara. Sokaklarımız güvenli değil ki rahatça çıkıp oyun oynasınlar.
Peki, modern zamanın getirdiği hareketsizliği nasıl önleyeceğiz? Bütün bir yıl dershane, okul ve ev üçgeninde hapis çocuklar yazın nasıl vakit geçirecekler? Çocuk bütün gün evdeyken siz bu çileye nasıl dayanacaksınız?
‘Yaz okulları’ vaziyetleri aslında çok amaçlı. Çocuklara spor yapmayı sağladığı gibi ailelere de nefes alma imkânı yaratıyor. Anne babalar yaz okulu bahanesiyle bir nebze kafalarını dinliyorlar. Bizimkilerin, “Ah bir okul açılsa da kurtulsak,” dediğini çok işitmişimdir.
İşin şakası bir yana, kabul etmek gerekir ki, şimdiki aileler daha bilinçli çocuk yetiştiriyorlar. Bizim zamanımızda spor yapmayı beden eğitimi dersi gelince hatırlardık. Hiç
unutmam o günleri; haftada iki saat ders olurdu, derse ‘beden’, öğretmene ‘bedenci’ derdik. Ve dersler çok sert geçerdi. Çünkü spor olayı ‘zincirleme reaksiyon’ demekti: ters takla, düz takla, kasadan atlama, amuda kalkma… Beşli kasa üzerinde takla atmak ise zirvedeydi.
Ya bir yerimizi kırsaydık? Ya sakat kalsaydık? Tuhaf olan aileler bu durumdan şikâyetçi değildi. “Hocam, siz ne yapıyorsunuz?” diye bir sor bakalım.
Tam tersine koltukların minderlerini salonda toplayıp çalışma alanı bile düzenlediklerini bilirim bizimkilerin. Hatta önce babam atlardı. Günlerce evde deli gibi takla atardım. Sınıfta da bana sıra gelene kadar zil çalsın diye dua ederdim.
Sağlıklı bir insan niye deli gibi takla atar? Anlamak zor olmasa gerek: beden dersi de olsa iyi not almak gerekliydi.
Aslında ailede sporla ilgilenen kimse yoktu. Bunun önemini anlatan da olmadı. Her şey bir yana, spor yapmanın derslere engel olacağı bile düşünülürdü. Bunu desteklermiş gibi beden dersi iyi olanların genelde diğer dersleri kötü olurdu.
Bizimkilerin çocuğumuz sporcu olacak, sanatçı olacak diye akılları çıkardı zaten. Ne yiyeceğimize, ne zaman uyuyacağımıza bile karar verdikleri bir dönemde hayat boyu beni bağlayacak bir karar vermemden niye endişe duyarlardı anlamak zor.
Sadece şişman çocuklara spor tavsiye edilirdi, o da zayıflasın diye; yoksa hareket etsin, deşarj olsun, sosyalleşsin kimsenin aklından geçmezdi.
Çocukken alışkanlık kazanamadığımdan olsa gerek, benim spor maceram da hayatımda iki kez olmak üzere, step ve aerobik ile başladı. Evdeki yürüyüş bandı ile bir süre devam etti. ‘Uzay yürüyüşü’ denen aletin yanındaki koltukta oturup televizyon seyrederek şimdilik yakınlığımı sürdürmeye çalışıyorum.
70’li yıllarda doğan biri olarak gıpta ediyorum bugünkü nesle. Her alanda bizden şanslılar, her türlü imkâna sahipler. Hele spor imkânları yok mu, bu içime oturuyor. Yaz okulları, yüzme, dans, bale dersleri falan filan… Bizim neyimiz eksikti de o kahrolası beden derslerini bize spor olarak yutturdular yıllarca…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Mesaj gönder
1
Merhaba
Merhaba, size nasıl yardımcı olabiliriz?