SİZ BİR ŞEY ÜRETTİNİZ Mİ?
Sizi tanıyorum.
Üretim özürlüsünüz.
Sorunlarınızın temelinde bu var.
Üretmeden tüketmeye alışmışsınız.
Buna rağmen ürettim alanlarında boy göstermenize katlanamıyorum.
Anladım ki üretmeniz mümkün değil.
Beklentilerimi sınırlıyor ve bir ricada bulunuyorum.
Lütfen tüketiminizi azaltın.
Artık tüketmiyor heba ediyorsunuz.
İsrafçısınız.
Biraz tasarruf yapın.
Sizin;
Okuryazar olmanızı beklemiyorum.
Düşünmenizi ve analiz edip değerlendirme yapmanızı istemiyorum.
Kendi doğrularınızı oluşturmanızdan umudu kestim.
Gerek kendinizle ilgili, gerekse bir bireyi olduğunuz bu ülke ile ilgili sorunlarda bir şey söyleyip bir şey yapmanızla da ilgilenmiyorum.
Sizin vasıfsız, kimliksiz ve ikiyüzlü halinize alıştım.
Önceleri yadırgar, kınar hatta bazen hakkınızda konuşurdum.
Artık hayır, sizin gibilerin insan statüsünde değerlendirilmesi beni rahatsız ediyor.
Sizleri, hangi kategoride değerlendirmem gerektiğini şaşırdım.
Uygun bir sıfat bile bulamıyorum.
Bildiğim bütün sıfatlar, karşınızda anlamı kaybediyor, sizi ifade etmekte yetersiz kalıyor.
Beklentilerim o kadar tükendi ki naçar durumda yine sizden yardım isteyeceğim.
Ne olur, size ait insani bir özelliğinizi söyleyin.
“Bizim birçok olumsuzluğumu, zaaflarımız olabilir ama…” deyin.
“Çok konuşuruz, çok doğru söylemeyiz ama ….” deyin. Hatta yardımcı olayım;
Mesela, ikiyüzlü olduğunuzu ama çok yüzlü olmadığınızı söyleyin.
Mesela, “insanları salak, kendimizi akıllı görmeyiz” deyin.
Samimi olmadığınızı herkes biliyor ama hiç değilse “ Samimi davrandığımız insanlar var” diyecek durumda olduğunuzu söyleyin.
Siz aynaya daha sık bakın.
Siz geçmişte yaşadıklarınızdan ders çıkaracak kadar zeki olmadığınız gerçeği ile acilen yüzleşin.
Kendi kurduğunuz büyük dünyanızın! Küçük beyinli, balık hafızalı bireylerisiniz.
Son bir soru:
Siz gerçekte nesiniz?
Sizin gelişmiş ve paylaşılmış bir doğrunuz var mı?
Düzeltiyorum; daha anlaşılır sorayım:
Siz, hayatınız boyunca bir şey ürettiniz mi?