SÖZDE MAĞDUR, ÖZDE MAĞRUR
Ağlamayı, şiir okumayı ve de nutuk atmayı öyle iyi biliyorlardı ki…
Bir zamanların sözde «mağdurları» bugünün özde «mağrurları» oluverdi.
Ancak mağdur olmayı becerebildikleri kadar mağrur olmayı beceremediler.
Kendilerine yönetimde söz sahibi olabilme fırsatı veren düzene de, o düzenin kurucularına da en ağır hakaretleri savurdular.
Kendilerinden olmayanları ötekiler diye adlandırdılar.
Öfkeleri o kadar büyüktü ki…
Osmanlı İmparatorluğu’ndan kopan topraklardan akın akın göç edenlerin sığındığı Anadolu’da kurulan Cumhuriyet’i bir türlü içlerine sindiremediler.
Önce 2023’ü, ardından 2071’i hedef edinenler Anadolu’da kurulan ulus devletin çatısı altında kenetlenen, birbirlerine sımsıkı sarılan halkları birbirlerine düşürdüler.
Dindarlar-Laikler,
Evetçiler-Hayırcılar,
Aleviler-Sünniler,
Cumhuriyetçiler-Osmanlıcılar,
Askerciler-Polisçiler,
Ulusalcılar-Milliyetçiler-Ergenekoncular,
Cemaatçiler-Aydınlar diyerek toplumu ayrıştırdılar.
Emirler okyanus ötesinden geldi. Elde ettikleri güç onları şımarttıkça şımarttı.
“Şeytan” dedikleri ABD en yakın müttefikleri oluverdi.
Milli değerlerimize bağlıyız dediler, milli bayramları yasakladılar.
Bayraklarıyla meydanlara çıkan milletin önüne barikat kurdular.
Barikatlar yıkıldı, suçu birbirlerine attılar.
İktidar tatlı geldi, birbirlerine düştüler.
Görünen o ki,
Bunlar rejim falan değiştiremezler.
Bekleyin,
Geldikleri gibi gidecekler.