Dolar 34,6424
Euro 36,6459
Altın 2.932,01
BİST 9.639,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 12°C
Az Bulutlu
Bursa
12°C
Az Bulutlu
Per 15°C
Cum 16°C
Cts 14°C
Paz 12°C

YAZAR ADAYININ NOT DEFTERİNDEN-2

YAZAR ADAYININ NOT DEFTERİNDEN-2
8 Ağustos 2012 11:26
A+
A-

Öykü ya da roman yazmak, kitap yayımlamak bundan yirmi yıl öncesine göre daha çekici bir iş haline geldi. Her gün yeni kitaplar raflarda yerlerini alıyor.

Yeni yazarlar edebiyat dergilerinin kapaklarını süslüyor. Pek çok genç yazar adayı edebiyat dünyasında kendine yer edinmeye çalışıyor.

Belki sizin içinizde de bir yazar vardır, kim bilir? Bir şeyler karalamadan bilemezsiniz. Edebiyatla uğraşmak sizi yazar yapmasa da tatmadığınız güzelliklere götüreceğinden kuşkunuz olmasın. Yazmak için ihtiyaç olan yalnızca kâğıt ve kalem diyerek not defterimde geçen hafta kaldığımız yerden devam ediyorum…

1.“Hayatımı anlatsam roman olur,” derler oysa bir konuyu aktarmak her zaman edebiyat değildir. Yaşananları olduğu gibi anlatmak, iç dökmek edebiyat anlamına gelmez. Ancak bunların hepsi edebiyatı doğuran sebeplerdir. Sartre’nin dediği üzere “İnsan bazı şeyleri söylemeyi seçtiği için değil, onları belli bir biçimde söylemeyi seçtiği için yazardır.”

2.Aklınıza yazılabilecek türde bir şeyler geldiyse bunu hemen not etmenizde fayda var. Düşüncenizi ikinci kez aynı yoğunlukta bulabilmeniz çok zordur. Not almayı alışkanlık haline getirirseniz ‘Bugün ne yazacağım?’ sorusunun yanıtı kolaylaşır.

3.Yazılı metnin duygusu gerçek olmalıdır. Yani metnin iç gerçekliği uygun olmalıdır. Kafka, Amerika’yı görmeden ‘Amerika’ isimli romanı yazmış. Okuduğunuzda bunu fark etmezsiniz, her şey yerine oturmuştur, duyguyu çok iyi aktarmıştır. Yazılanlar buzdağı gibidir. Görünmeyen kısmı biziz. Diğer tarafı ise yazı. Duygular, yaşanmışlıklar, arzular, kompleksler, çaresizlikler buzdağının görünmeyen kısmıdır.

4.Bir romanı ya da öyküyü kurgulamanın en iyi yolu bir sahneyi yazarken, olayı kahramanları ile birlikte göz önüne getirerek canlandırmaktır. Bu süreçte detayları düşünerek, hayali, gerçekmişçesine kurup satırlara aktarmak gerekir. Bu yöntem gerçeğe uygun tasarım yapmamızı kolaylaştırır.

5.Yazmak sizde bir uğraş haline geldiyse, bir yazım kılavuzu ile Türkçe sözlüğün başucunuzda olmasında fayda var. Yaratıcı Yazarlık derslerinde adaylara sözlük okuması tavsiye edilir. Sözlük okumak sözcükleri daha iyi kavramanızı, yeni sözcükler öğrenmenizi sağlayacaktır. Okuma sırasında, beğendiğiniz bir sözcüğü kaydedip bunu bir metnin içinde kullanmanız yazı dilinizi geliştirecektir.

6.Kişileri anlatırken dış görünüşlerinden başlamak yerine, davranışlarını ve iç dünyalarını anlatmak gerekir. Kişilik özelliklerini iyi, kötü, huysuz, tembel gibi sıfatlar kullanarak anlatmak yerine kahramanın hareketlerine, sözlerine yansıtarak ifade edilmelidir.

7.Şunu aklınızdan çıkarmayın: Yazarken yazdıklarınız sizi sıkıyorsa, okuru da sıkacaktır.

8.Kâğıt üstüne çalakalem yazdıklarınızın bilgisayara aktardığınızda daha anlamlı ve düzgün olduğunu göreceksiniz.

9.Yaşam sayısız ayrıntıyla dolu. Her biri kısa öykü konusu olabilecek türden. Kısa öyküyle anlatılamayacak hiçbir an, durum, kişi yoktur. Her yaşantı parçası kısa öykünün konusu olabilir.

10.Üç yazardan aldığım öğretiler doğrultusunda ilk şart okumak hem de çok çok okumak gerekir diyorum. Geçmiş kuşağın önemli yazarlarını, günümüzün vazgeçilmez yazarlarını okumak, takip etmek gerekiyor. Okumak, hayal gücünüzü geliştireceği gibi, nasıl yazılacağını da öğrenmenizi sağlayacaktır. Okurken yazarın bir cümleden ötekine nasıl geçtiğini, sözcükleri birbirine nasıl bağladığını, diyalogların düzenine, karakterleri ve aynı zamanda bütün metni nasıl kurguladıklarına bakarak okumak faydalı olacaktır.

11.Yazar adaylarına tavsiyelerimden biri de edebiyat dergilerini takip etmeleri. Varlık, Kitaplık, Notos-Öykü, Ayraç, Türk Edebiyatı başta gelenler…

12.Şimdilerde yazar olmanın bir yolu da yazarlık atölyelerinden geçiyor. Kişi kendisinden daha tecrübeli gördüğü kişilerin bilgisinden yararlanmak istiyor. Bir süre ben de bu atölyelerin kapısını aşındırdım. Aslında yazarlık öğretilmiyor ancak edebiyatı hayatınızın içine katmanızı sağlıyor. Şunu öğrendim ki yazarlık bir ustadan öğrenilebilecek bir şey değil. Bu ilgi, alaka isteyen bir uğraş. Atölyelerde öğretilenler, bir metnin nasıl yazılacağına ilişkin temel yöntemler. Ancak kendi yolunuzu bulmanız için iyi bir rehber olduğunu da söylemeliyim…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Mesaj gönder
1
Merhaba
Merhaba, size nasıl yardımcı olabiliriz?