Geçtiğimiz hafta Yenişehir´in sakin ortamının bozulduğu bir hafta olarak tarihe geçecektir.
Siyasi bir gerginlik gibi gözükse de olayın aslında siyasetle alakasının olmadığı ve Yenişehir halkının yıllardır içine attığı sıkıntılarının açığa çıkmasından kaynaklandığı bir gerçektir.
Son yıllarda içine kapalı ve herkesin birbirini tanıdığı Yenişehir´de huzuru bozma teşebbüslerine gösterilen bir tepkidir aslında ilçede yaşananlar.
Hiçbir Vali, hiçbir kaymakam ve hiç bir emniyet müdürü sorumluluklarında olan yerleşim yerlerinde huzursuzluk çıkmasını istemezler. Bursa Valisi Şahabettin Harput´un Yenişehir´de yaşanan olaylarla ilgili yaptığı ve çok tepki çeken “Alkol şişede durduğu gibi durmuyor, iki karşıt görüşün alkolün etkisiyle girdiği münakaşa” tanımlaması da bunun bir yansımasıdır.
İşin gerçeğinin öyle olmadığını Yenişehir Kaymakamı da, emniyet müdürü de ve tabii ki Bursa Valisi de çok iyi bilmektedir. Bu yapılan açıklama Yenişehir halkının tepkisini haksız çıkarmak, saygı göstermemek ve bir başka deyişle küçümseyerek önemsiz gösterme çabasıdır.
Elbette ki şiddet sorunların çözümünde onaylanabilecek bir seçenek değildir. Ancak Yenişehir halkının günden güne elinden kayan Yenişehir´in başka güçlerin kontrolüne geçtiğini görmekten hoşnut olmadığı da kesindir. Bir uyarı daha yapalım, yaşanan olaylardan sonra Yenişehir´in daha da göz önünde olacağına emin olabilirsiniz.
Doğudan Yenişehir´e yapılacak ve ilçedeki “Doğulu” nüfusun artışını sağlayacak sistematik göç çağrılarının bir takım çevreler tarafından şimdiden dile getirildiğini bilmekte yarar var. Yenişehir halkı geçtiğimiz hafta gösterdiği haklı tepkisini kendi iş gücünü kullanarak ve kendi insanına öncelik vererek de göstermezse ne yazık ki önümüzdeki yıllarda protestolar hiçbir işe yaramayacaktır.
