Dolar 34,5424
Euro 36,0063
Altın 3.006,41
BİST 9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 8°C
Karla Karışık Yağmurlu
Bursa
8°C
Karla Karışık Yağmurlu
Pts 9°C
Sal 10°C
Çar 12°C
Per 15°C

YENİŞEHİR’İN ORTAK BEKLENTİSİ ANKARA’DA TEMSİL EDİLEBİLMEK

YENİŞEHİR’İN ORTAK BEKLENTİSİ ANKARA’DA TEMSİL EDİLEBİLMEK
2 Mayıs 2018 07:52
A+
A-

AK Parti Bursa Milletvekili aday adayı Bülent Hamdi Cingil, Yenişehir Muhtarlar Derneği’ni ziyaret ederek destek istedi.

Muhtarlar Derneği Başkanı Enver Zengin ve dernek üyesi muhtarlarla bir araya gelen Cingil, “Sizler demokrasinin erleri, uç beylerisiniz. Sizlerin gayreti çok önemli” dedi.

Bursa’nın 2 seçim bölgesinin belirlendiğini, Yenişehir’in ise 10 ilçeli 2. seçim bölgesinde yer aldığını belirten Cingil, aktif siyaset yıllarında kurucu ilçe başkanlığı, belediye meclis üyeliği ve belediye başkanlığı görevlerinde bulunduğunu anlattı. 2014’te belediye başkanlığına tekrar aday olmadığını söyleyen Cingil, “Hem aktif siyasetten hem Ankara’daki görevim gereği bürokratik deneyimlerim var. Yenişehirlilerin de ortak bir arzusu var. İlçemiz, parlamentoda bir temsilcisi olmasını istiyor. Yıllardır sürüyor bu arzu. Bu gerçekleştiğinde işlerin biraz daha kolay yürüyeceğini muhtarlar olarak sizler de çok iyi biliyorsunuz” dedi.

24 Haziran seçiminin önemli bir seçim olduğunun altını çizen Cingil, küresel güçlerin demokrasi getirme bahanesiyle enerji kaynaklarının yoğunlaştığı bölgelerde istediği zulmü yaptığını, huzursuzluklar çıkarttığını vurguladı. Cingil, “Ayrıca, zulmü uğrayan ülkelere lider olmamamız için bizim de önümüzü kesmeye çalışıyorlar. Dünyada 16. ekonomik büyüklüğüne sahip bir ülkeyiz. Liderimiz ilk 10 ekonomi içine gireceğiz diyor. Bu hedefimize ulaştığımızda eminiz ki, önümüze her türlü engeli çıkartmaya çalışan bu zalimler kendilerine göre cirit atamayacaklar” diye konuştu.

Cumhuriyetin tarihsel sürecinde, 1946’da çok partili demokratik hayata geçişle, 1950’de Adnan Menderes’le başlayan süreçte çok önemli hizmetler gerçekleştirildiğini ifade eden Cingil, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sonrasındaysa demokrasimiz kesintiye uğradı. Bu arada ülke çok kaynağını, değerini de kaybetti. Rahmetli Süleyman Demirel’le tekrar bir kalkınma hamlesi ve ardından koalisyon dönemlerini hatırlıyoruz. 80 sonrası rahmetli Turgut Özal’la birlikte ise Türkiye yine bir sıçrama yaptı, 90’larda tekrar koalisyonlar, kayıplar. Sonra Türkiye çökertilmiş ve dibe vurmuş durumdayken yiğit güzel bir adamla tekrar 2002 seçimleriyle birlikte tekrar kalkınma hamleleri başladı. Bu süreçte istikrarlı bir şekilde yönetildi. Çok önemli hamleler yapıldı. Dahası da olacak hamlelerin. Bu arada ne badireler atlatıldı, parti kapatma, Cumhurbaşkanı seçtirmeme engellerine maruz kaldık. 2013 yılındaki gezi eylemleriyle başlayan süreçte Türkiye’ye adeta pranga vurulmak isteniyordu. Türk istikrarsızlaşsın isteniyordu. En sonunda da 15 Temmuz gibi, hain terör örgütü tarafından uluslararası güçlerin katkılarıyla ülkemiz parçalanıp bölünmek istendi. Bu tehlikeler bertaraf edildi. Bunlar ülkenin istikrarına yönelik dış güçlerin hamleleri. İçimizdeki bir kısım insanların, farkında ya da farkında olmadan alet olduklarını görüyoruz. İstikrar olunca Türkiye’nin hamleler yaptığı bir gerçek. Bir sistem değişikliğine ihtiyaç var. AK parti’nin bugünkü sistemle bir derdi mi var? Yüzde 34’le de yüzde 40 küsurla da iktidar oldu. Bir problem var mı parti açısından, yok. Yeni sistemi sunmasak 20-30 yıl sonra bile belki tek başına yine iktidar olacağız. Ama mesele parti meselesi değil, artık devletin milletin bekası meselesine dönmüştür. Seçimleri 3 Kasım 2019’da yapacaktık. Ama son gelişmeler gösterdi ki, o sürelere kadar bunun böyle gidemeyeceği anlaşıldı. Dış güçlerin ülkemizin çevresinde, ülkemize yönelik birtakım düşünceleri var. Bu tehlikeye görüldü ve bir an önce erken seçime gidilmesi kararı verildi. Yüzde 50 artı 1 hepimizin işini zorlaştırdı, çıtayı o kadar yükselttik yani. Biz kazanacağız, öyle umut ediyoruz, inanıyoruz. Sistemin gerekliliği, seçimin gerekliliği böyle. Bir zamanlar dünyada olan bitenlerle ilgili sesimiz gür çıkmıyordu. Şimdi ise nerede bir zulüm varsa, dünyanın en güçlü ülkesi de yapsa, ‘sen zulüm, haksızlık yapıyorsun’ diyebilen bir Türkiye var. Kime zulüm yapıldıysa, onların umudu oldu ülkemiz. Mazlum coğrafyalar için de en iyisini en güzelini yapmak zorundayız. Tarihimizden gelen, atalarımızdan miras kalan budur, bunun gereğini torunları olarak yapıyoruz. 2. Dünya Savaşından sonra oluşturulan 5 güç ne diyorsa o oluyor. Demokrasi getirecekmiş. Enerji kaynaklarının yoğunlaştığı bölgede, istediği zulmü yapıyorlar. Dünyanın 16. ekonomik büyüklüğüne sahibiz. Liderimiz ilk 10 ekonomiye gireceğiz diyor. 27’nci sıradan 16’ncı sıraya geldik. Yetmiyor, 10’uncu sırada olmalıyız. Bunu gördüğümüzde eminiz ki, bu zalimler kendilerine göre cirit atamayacaklar. Önümüzde her türlü engeli çıkartmaya çalışıyorlar. Her kim bilerek, bilmeyerek bu sürece çelme takmaya çalışıyorsa, onlara bu gerçekleri atmaya çalışacağız.”

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Mesaj gönder
1
Merhaba
Merhaba, size nasıl yardımcı olabiliriz?